04 Haziran 2009

MEFTUN DEMİR


Antalya'nın vergi levhalı tek seyyar çiçekçisi Meftun Demir... Nam-ı diğer sosyete çiçekçisi... Özellikle Lara bölgesinde "gül" denilince akla ilk gelen isim Meftun Demir.Son derece alçakgönüllü ve vefalı olan Meftun Demir sohbetimiz boyunca kendisine destek olanlardan da sıkça bahsetti.Güllerin içinden gülümseyen bir yüz ve neşe dolu bir çift göz çıkarsa karşınıza Meftun'la karşı karşıyasınız demektir.
Antalya'da seyyar bir çiçekçi olarak markalaşmayı başarmış, 5000 kişiyi tanıyan ve böylelikle çapkınların kimi zaman çiçekleriyle son umudu, kimi zaman korkulu rüyası...Kız tavlayanların, eşlerine,sevdiklerine çiçek verenlerin, kendini affettirmek isteyenlerin ya da evlenenlerin yolu bir gün bir yerde Meftun'la kesişiyor.
Evine geç kalan erkeklere elindeki "gül"ü uzatırken 'eve giriş bileti' ister misiniz diye soran, kendine özgü tarzı ve üslubuyla son derece başarılı bir iş hayatı olan Meftun Demir 12 yıldır gülleriyle anılmaktan son derece memnun...
Lara'da ki cuve'e şarap evinde buluştuğumuz Meftun Demir ile çiçeklerden,Antalya'nın gece hayatından ve anılarından oluşan keyifli bir sohbet yaptık.
Gece hayatının sırlarını,güllerin gizemini ve anılarını bize samimiyetle anlatan Meftun Demir'den geriye gülümseyen yüzü ve elinden hiç bırakmadığı gülleri kaldı hafızalarımızda...

-Antalya'nın en ünlü seyyar çiçeksisiniz.Bu işe başlama hikayenizi bizimle paylaşır mısınız?
Bir kaç sene otellerde çalıştım.Daha sonra kendi işimi yapmaya karar verdim ve ilk olarak Güllük'te bir marketin önünde sepet içinde kır çiçekleri satmaya başladım.Zamanla akşamları da sepetle bir kaç restorana girmeye başladım ve Lara bandındaki gelişmeyi görünce burası benim bölgem olmalı diye düşündüm ve bir -iki derken tüm restoranlarla, cafelerle, gece kulüpleriyle çalışmaya başladım.
-Sizi bir çiçekçi olarak bu kadar ünlü ve diğer çiçekçilerden farklı kılan özelliğiniz nedir?
Benim diğer çiçekçilerden farkım yok, ben aktif pazarlama yapıyorum onlar pasif pazarlama yapıyorlar.Onlar dükkanlarını kapattığında ben işe başlıyorum.Bir nevi nöbetçi çiçekçi gibiyim... Otelcilik sektöründen gelmemin çok artıları oldu tabii bana... Masaya yaklaşım,sunuş,satış bunlar çok önemli şeyler.Alkollü bir sektörde çalışıyorsunuz yaptığınız işi çok iyi yapmak zorundasınız.Ağabey,abla diye hitap etmemek hanımefendi,beyefendi diye hitap etmenin çok artıları vardır.Benim başarımın altında beş faktör yatar.Zerafet,kıyafet,sunuş,satış ve ürün kalitesi...
-Bir çiçeğin fiyatında onun cinsi mi ,niçin verildiğimi daha önemli bir faktör?
Bende güllerin fiyatları hiç değişmez. 5 YTL dir.Ama tabi 21,51 yada 101 adet gül siparişleri de benim için çok daha iyi oluyor...Mesela evlilik yıl dönümlerinde uzun evlilikleri olanları bu yüzden daha çok seviyorum..Her yıla bir gül hesap ediyorum o zaman... Ne iş yaparsanız yapın fark yaratırsanız ve en iyisini yaparsanız mutlaka fark edilirsiniz...
-Sürekli gece çalışıyorsunuz bu aile hayatınızı yıpratmıyor mu?
Eşim bu konuda benim en büyük desteğim.Hatta çoğu zaman gülleri o temizler.İşim bittiğinde de hemen eve giderim.Bu işe ilk başladığımda ona daha iyi bir hayatımız olması için bu sıkıntıları çekmemiz gerektiğini söylemiştim.Aileme karşı duruşumu hiç bozmadığım için sorun yaşamadık. -Sosyete çiçekçisi olarak tanınıyorsunuz.Bu camiaya kendinizi kabul ettirmek zor olmadı mı?
Hitap ettiğiniz kesime ulaşmak çok önemli...Sosyeteye hitap ediyorsanız onların ilgi alanları neresi önce bunu belirledim.Antalya'daki dergilerde,gazetelerin Akdeniz eklerinde mümkün olduğu kadar çıkmaya çalıştım.Antalya'daki önemli köşe yazarları ile çok iyi dostluklarım oldu zaman içinde benden gazetedeki köşelerinde bahsettiler.Aynı gün Antalya'da okunan bir dergi yada gazetedeki haberde varsanız muhakkak 2-3 sipariş gelebiliyor.
-Antalya'nın gece hayatına çok hakimsiniz ve çok önemli kişilerin çok önemli sırlarını biliyorsunuz.Özellikle magazin basını size sıkça başvuruyor olmalı...
Paylaşmam.Çoğu köşe yazarı arkadaşım bu konuda yardım istemişlerdir ama bu konuda çok özel bir ketumluğum var.Bunu hiç bir zaman bırakmadım.Eğer bu işte konuşursanız bitersiniz. Özeller farklı bir şey çünkü...Anında yok ederler ,yok olursunuz...O yüzden bildiklerimi o an unutuyorum. Unutmak zorundayım.Evde ailemle bile paylaşmam...
-Bedelini ödediği takdirde herkesin çiçeğini her istediği yere iletir misiniz?Yani bu konuda ilkeleriniz ya da sınırlarınız var mı?
Bu konuda güzel bir anıt yazısı var.Kimse karşılaştığınız fırtınalarla ilgilenmiyor.Herkes gemiyi limana getirip getirmediğinizle ilgileniyor.Yine de benim iki kriterim vardır.Eğer bir erkek bir başka masadaki bayana gül gönderiyorsa bayanı tanıyıp tanımadığına bakarım.Tanımıyorsa milyar verseler asla masadan masaya çiçek götürmem.Bir diğeri de eğer bir kadına çiçek götürdüysem önce parmağına bakarım yüzük var mı diye eğer varsa asla o çiçeği vermem.Çalışırken de asla alkol almam.
-Sürekli tartışma çıkma olasılığı yüksek mekanlarda çalışıyorsunuz.Bu sizi nasıl etkiliyor?
Bende de farklı yol hikayeleri var tabii ki..Alkollü bir ortamdayım her an bir tartışma çıkabilir çok dikkat etmek zorunda kalıyorum.Beş yüz tane gül sattığınız masa var beşyüzbirinci gülü satmak için sürekli taktik geliştirmek durumundayım.O an mutlaka güleryüz göstermek zorundayım.Özel hayatınızdaki bütün sıkıntıları işe başladığınız an unutmak zorundasınız.
-İşinizin riskleri var mı?
Elbette var.Kimi tanıyıp kimi tanımamazlıktan geldiğime dikkat etmem çok önemli...Beni tanıyan kişilerin eşleri tarafından dikkat çekiyorum.Tanımamanız gereken insanlarda var mesela.Beni tanıması eşinin dikkatini çekiyor 'nerden tanıyorsun çiçekçi Meftun'u ' diyebiliyor.Herkesin özel siparişlerini yapıyorum ama bunu o an unutmak zorunda kalıyorum.
Bir kaç kez gülleri alıp parasını vermek istemeyen de oldu ama ticaret sabır işi o yüzden bunlar oluyor...
- İşinizde başarılı birisiniz diğer sektörlerden iş teklifi alıyor musunuz?
Satış konusunda bir çok sektörden teklif aldım.Hatta bir dönem televizyondaki Çırak programına katılmam için çok ısrar eden oldu.Orada da bir şeyler sattırıyorlar.Kestane sattırıyorlar örneğin.Ben orada kestanenin mangalını da satar gelirim on beş dakikada...Aktif satış benim işim ve ben çiçek işiyle dünyanın en güzel işini yapıyorum sevgi sunuyorum insanlara...
-Kendinize özgü satış taktikleriniz var bizimle de paylaşır mısınız?
Güllerin anlamları var mesela..Kırmızı "aşkın rengidir",beyaz gül "saflık,temizliktir",sarı gül "nadide bulunan insanlar için",pembe gül "gönlüm daima sende" bir de mavi gül çıkardılar "gökyüzü kadar enginsin" demektir.Yedi kırmızı gül arasına bir beyaz 'dünyanın sekizinci harikası sensin' demek,bunu yeni buldum mesela..Gece geç vakitlerde eve gidenlere "eve giriş bileti" veriyim mi diye sorarım...Çok ters insanlar olur çoğu zaman masalarda ama ben onun ayağına gül kırar atarım,insanlar kabul ettiler artık beni, bir tane eşine gül alıp bir tane de kafasına kırdıranlar oluyor..Böyle fantezilerle kabul ettiler artık beni..
-Sizi çok üzen bir şey yaşadığınız da oldu mu?
Antalya'da 4 jenerasyon beni bilir. Dedeler, çocukları, torunları, aileler beni kabul etti. Son gelen jenerasyon biraz duyarsız ve dikkatsiz...Bir süre önce bir masaya yaklaştım "Kaybol burdan" dedi çocuk daha 18 yaşında..Benim oğlum var 16 yaşında...Yapacak bir şey yok uzaklaştım tabi ki ama onu yetiştiren ailesi adına da çok üzüldüm.Gücün ve onurun tek düşmanı kibir ve gurur..
-Sizin gurur duyduğunuz şeyler nedir hayatınızda?
Ben sadece çocuklarımla gurur duyarım.Oğlum Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde okuyor.Kızım daha 10 yaşında ve ikinci kişisel resim sergisini açtı.Çocuklarıma sanatsal yönlerini geliştirmeleri için yarattığım fırsatlar onların başarılı olmalarını sağladı.
-Peki güller hala erkeklerin beğendiği bir kadını etkileme taktiklerinin başında mı yer alıyor?
Size bu konuyla ilgili bir anımı anlatayım.Bir gün bir arkadaşım dedi ki bir kızı çok beğeniyorum niyetim ciddi evlenmek istiyorum iş yeri şurası ona ilk gün 1 tane daha sonraki günler de 2,4,6,8,16,32,64,128 diye gül götürmeni istiyorum dedi.Ben gülleri götürüyorum.Kız kabul ediyor ama onun karşı masasında oturan bir adam var her geçen gün bana daha da sert bakmaya başladı. 64 tane gülü verdim ve inince işyerinden bir tanıdığıma dedim ki kızın karşısında sakallı bir adam oturuyor bana çok kötü bakmaya başladı "kim o?" dedim, "babası " dediler.O zaman korktum. Daha sonradan evlendiler .1500- 2000 çifti evlendirmişimdir böyle sürprizlerle.. Mesela bu cep telefonları çıktığından beri eşine yakalanan çapkınlar çok oluyor. Benim çiçeklerimle barışan da çok olmuştur.
-Çapkınların ilk aradıkları kişi çiçekçi Meftun mu?
Çapkınlık yapan insan eğer bazı şeyleri göze aldıysa inanın en son eşi duyuyor.Bu camiada herkes her şeyi biliyor ve birbirlerini koruyorlar.Çoğunun sakladığı bir şeyler var çünkü.. Kimse kimseye açık vermiyor.Ama ne kadar saklarsanız saklayın bir gün mutlaka ortaya çıkıyor. Çocuğu olan kadınlar genellikle eşlerini affediyor.Eğer eşini tanıyorsam araya girdiğim çok olmuştur.Ama affetmeyecek olanı da bilirim o zaman hiç uğraşmam.
-Hiç arada kaldığınız oldu mu?
Tabii oldu.Çiçek götürdüğümde çiçeği kafama fırlatan kadınlarda var.Asla affetmiyorlar ,kafama çok çiçek yedim... Hatta alkollü oldukları zaman erkekler hakaret edip ertesi gün telefon açıp özür dileyebiliyorlar.Alkol insanları daha cesaretli yapıyor bir çok konuda...Korkularıyla yüzleşiyorlar.O ortamda tek ayık insan benim ,herkesin her şeyini görüyorum.Yanında 5 tane çok güzel bayanda olsa mutsuz bir erkeğin hüznünü 3 dubleden sonra yüzünden anlayabilirsiniz.. -Antalya' lı çapkınların özelini bilmenizin bir bedeli var mı?
Aynı gece unutmak zorundasınız her şeyi...Çapkınlığı son derece başarılı yapan 15- 20 tane müşterim var. 5 yıldızlı bir otelin odasına 101 tane gülü bırakırım.Odaya gül yaprakları dökerim.Bayan uçakla o akşam Antalya'ya gelir.Otelin restoranında yemek yenir.Ertesi gün kimse kimseyi tanımaz.Bende gider zarfımı ofisinden alırım.Bir de bir gece eşiyle gelip ertesi gece sevgilisiyle gelenler var.Onun da dengesini kurmak zorundasınız...Gece hayatında bana sobelenenler rahat olsun....
-Antalya'nın gece hayatına dair gözlemleriniz nedir?
Belli bir kesim çok lüks yaşıyor.Antalya'ya özellikle herkes para harcamaya geliyor.Sıcak paranın döndüğü bir yer...Bir gerçek var tüketim çok gösterişli.Aşırı lüks yaşanıyor bir diğer kesim var çok aşağıda ...Yani bunun ortası yok. Hep aynı yüzler aslında.. Antalya gece hayatında bu aralar en popüler kesim turizmden para kazananlar ya da turizmle bir şekilde iş bağlantısı olanlar..En çok parayı harcayanlar turizmden para kazananlar..
-Gece hayatında yaşanan aşklarında en yakın şahidisiniz...
Yalan..Hepsi yalan...Ekmek yiyorum ben bu sektörden ama gece hayatı da yalan orda yaşanan aşklarda yalan...Bir kırılma noktası mutlaka oluyor.Çok romantik başlayan ama sonu çok kötü biten çok aşklar gördüm ben...Bir gün yazmak istersem çocuklara faydalı olacak bir şeyler yazmak isterim...
-Bu konuda bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Her şeyimi kaybedeceğimi de bilsem, sonu ne olursa olsun kadına el kaldıran birini gördüğümde mutlaka müdahale ederim. O kızların da aileleri var.Özellikle gece hayatındaki kızlardan motor, fahişe diye bahsedilmesi beni çok üzüyor.Çoğunluğu parçalanmış ailelerin çocukları ve ben hepsini tanırım.Bu çocuklar yine en ağır bedeli ailelerine ödetiyorlar.Geçen gece Ehli Keyf ’in önünde bir kızcağız, kızın telefonu kapanmış diye sevgilisi üzerine yürüyünce araya girdim.Adama seninde kızın var ne yapıyorsun, deyince sakinleşti.İnsanların en büyük zaafı kendi çocukları, bir şey yapmadan önce, kendi hayatlarına bakmaları gerekli bence…
-Başarılı insanların ayağını kaydırmak isteyenler olur.Böyle bir şey yaşadınız mı? Ben böyle bir şey yaşamadım aksine bana hep destek oldular.Mesela akşam eşiyle çıktığında Kırmızıgül Çiçekçiliğin sahibi Mustafa Çelik eşine benden gül alır .Çok iyi dostumdur aynı zamanda da...Ben eşimle dışarı çıktığımda da gül bulamayınca geçen gece kesme şeker döktüler kafamızdan aşağıya...
-Şu an mesleğinizin doruğundasınız, geleceğe dair planlarınız neler?
Şimdiki planım 40 yaşımda doğum günüm olan 13 Ocakta final yapmak istiyorum,ondan sonrasında da çiçek yetiştirmeye başlamak istiyorum.Şu an haftanın 7 günü her gece çalışıyorum.Sadece Ramazanın ilk haftası aile büyüklerini ziyaret ederim. İlerde daha düzenli bir hayatım olsun istiyorum.Eşimde bu konuda çok fedakarlık yaptı.Senelerdir akşamları evimde değilim.Hiç aile dostumuz olamadı.Geceleri her kadın ister eşi yanında olsun.Ama güllerden ayrılamam yine çiçek işinde olacağım.

Meftun Demir Kimdir?
13.01.1971 'de Bandırma'da doğdu.İlk,orta ve lise eğitimini Bandırma'da tamamladı.Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otelcilik MYO 'nu bitirdi.8 sene çeşitli otel ve casinolarda F&B departmanında çalıştı.12 senedir Lara bölgesinde seyyar çiçekçilik yapmaktadır.2007 yılında ANSİYAD tarafından "YILIN GİRİŞİMCİ İŞ ADAMI" ödülüne layık görüldü.Arzu Demir ile evli olan Meftun Demir'in Sezer ve Sezin isminde iki çoçuğu var.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder