17 Ağustos 2010

CENGİZ HAYDAR BARUT



Side-Manavgat Turizm İşletmecileri Derneği (Side-TUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Haydar Barut, on parmağında on marifet olan bir Side aşığı… Side, ülkemizde turizmin ilk filizlendiği bölgelerden ve Cengiz Haydar Barut burada doğdu, burada okudu, burada yaşıyor ve burada çalışıyor.

Tüm hayatını turizme ve Side- Manavgat bölgesine adayan Cengiz Haydar Barut, bu sezon Side ve yöresine 3 milyon 500 bin turist gelmesini beklediklerini belirtti.

Antalya turizm sektöründe önemli bir yeri olan Barut Otelleri’nden birinde bizi ağırlayan Cengiz Haydar Bey, otel işletmecilerinin turistleri konaklama tesisinin dışına çıkarmadığı görüşünün doğru olmadığını söyledi. Dünyanın 100 saygın oteli içinde Side destinasyonunda yer alan otellerin ilk sırada olduğunu söyleyen Barut, üç yıldır düzenli bir şekilde yaptırdıkları müşteri memnuniyeti anketlerinde, turistlerin büyük çoğunluğunun konaklama tesislerinden memnun kaldığının da altını çizdi.

Aynı zamanda AKSAV Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de altı yıldır devam ettiren başarılı işadamı, bu yıl Altın Portakal Film Festivali’nin bir ayağının da Side- Manavgat’ta gerçekleşmesini sağlayacaklarını belirtti.

AÇIKHAVADA SİNEMA KEYFİ

Yaz aylarında ailece gidilen yazlık sinemalar artık nostalji oldu. Side – Manavgat bölgesi bir zamanların vazgeçilmez eğlencelerinden olan açıkhava sinemalarına bu yıl festival kapsamında yer verecek ve anılarımızı canlandıracak. 47. Altın Portakal Film Festivali’ni akşamları çeşitli etkinliklerle Side-Manavgat bölgesine de taşıyacak olan Barut, halkın sinemaya olan ilgisini arttırmak, açıkhava sineması geleneğini yaşatmak için etkinliklere tam destek vereceklerini belirtti.

Mütevazı tarzı ve güler yüzlü anlatımıyla, tecrübelerini de bizlerle paylaşan turizmci, 24 yıldır hizmet verdiği sektörün sorunlarını tüm içtenliğiyle masaya yatırdı. Antalya’nın sayılı işadamlarından biri olan Cengiz Haydar Barut kararlılığı ve yenilikçi yapısıyla turizmde kısa zamanda zirveye çıkmış. Bir dönem siyasetle yakından ilgilenen ve belediye başkan adayı olan Barut, hayata bakış açısı, vizyonu ve ileri görüşlülüğüyle de politikadaki farkını ortaya koyuyor.

10 milyon turistin geldiği ve saçının teline zarar gelmeden geri döndüğü dev sektörün yasal altyapısının olmaması ironik bir durum ama deneyimli turizmcilerimiz sayesinde Antalya artık bir dünya markası… Her on günde bir değişen 400 bin turist ağırlıyoruz. Neredeyse ‘Burdur’ ilini her on günde bir ağırlıyoruz denebilir. Hal böyle olunca da “turizm” konusu sık sık söyleşi tercihim oluyor.

Bu haftaki keyifli söyleşimizin konusu turizm, sanat ve çevre, turizm sektörünün tecrübeli işadamı Cengiz Haydar Barut da konuğum olunca ortaya öykü tadında bir sohbet çıktı.



- Side TUDER’in çalışmaları sizden öğrenebilir miyiz?

Side - Manavgat bölgesindeki turistik tesislerin sahip ve yöneticilerini bir çatı altında toplayarak aralarındaki iletişimi açmak, ortak sorunlara çözümler üretmek, bölgeyi ilgilendiren hususlarda pazarlama ve tanıtım konularında ortak hareket birlikteliğini sağlamak, tarihi ve kültürel varlık ve faaliyetlere sahip çıkmak, bu amaçla belediye ve kamu kuruluşları ile koordineli işbirliği yapmak, bölgenin yurtiçi ve yurtdışı tanıtımının en iyi ve yararlı şekilde benimsenmesini sağlamak, diğer dernek, birlik, vakıf ve her türlü özel kamu kuruluşları ile dayanışma içinde olup seminerler-konferanslar ve etkinlikler düzenlemek, Turizm Bakanlığı ve seyahat acenteleriyle bağlantılı çalışmalar yapmak ve iç-dış turizmi teşvik etmek derneğin amaçlarını oluşturmakta. Bölgenin altyapı ve çevre problemlerini titizlikle takip ederek yol, kanalizasyon ve çöp sorununun çözümünde üyeleri ile birlikte en önemli yeri aldı. Side-TUDER, bölgede gerçekleştirilen tüm kültürel ve sanatsal faaliyetleri ana sponsor konumunda destekliyor ve süreklilik için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

- Turizm sezonu bu yılki beklentilerinizi karşıladı mı?

Side-Manavgat bölgesi 150 bin yatak kapasitesiyle Türkiye’nin en yüksek yatak kapasitesine sahip bölgesi. Türk turizmindeki en önemli bölgelerden biriyiz. Turizm bu sezon gayet iyi gidiyor. Sayısal olarak da iyi gidiyor ama turizmcinin en büyük problemi döviz. Girdiler artıyor, kur düşük, maliyet yüksek… Geçen seneye göre fiyatlarımız daha yüksek. Türkiye ucuz satılıyor dense de bu böyle değil, ucuz yatak da var ama suit odalar ya da kral dairelerini düşünürsek bin avroya kadar çıkan fiyatların olduğu tesisler var. Tamamen Türkiye ucuz destinasyon dememek lazım. İyi satan tesisler Side-Manavgat ve Belek’te oldukça fazladır.

- Sektör olarak görülmeyen ama en büyük gelir kaynağı olan turizmin yasal düzenlemelerinde ne aşamaya gelindi?

Turizm bir bağımlılık, turizm Türkiye’nin petrolü ve bunu değerlendirmemiz lazım. Turizm hem bir bağımlılık hem de iyi bir yatırım ama yasal bir altyapısı hala yok. Hepimiz bu yasal düzenleme için uğraşıyoruz. En büyük sektör turizm ama yasal altyapısı yok. Hala sektör olarak görülmüyor. Uzun vadede Türkiye’nin kurtuluşu turizmden geçecek bu yüzden yasal altyapının oluşması gerekiyor.

- Side-Manavgat bölgesinin çevresel sorunları var mı?

Side-Manavgat bölgesi şanslı bir bölge, altyapı konusunu çözmüş bölgeler, MATAB tarafından yapılan son teknoloji arıtma sistemimiz de bugünlerde açılacak. Atık su arıtma sistemini çözdük, özellikle son yatırımla bir damla arıtılmamış su denize gitmiyor. Çöp konusu zaman zaman sıkıntı olsa da Side-TUDER, Altyapı Birliği ve belediyelerle birlikte bir proje oluşturmuştuk. Toplanıp düzgün depolanması konusundaki projemizle “Dünya Çevre Ödülü”nü aldık. Şimdi geri dönüşüm üzerine çalışmalar yapılıyor. Yatırımcı ve yerel yönetim işbirliğinin en önemli örneklerini bölgemizde görmeye başladık.

- Ben yıllardır sormaktan yoruldum ama sizin fikrinizi de merak ediyorum. Turizmin 12 aya yayılamaması problemini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Halen Side Antik Kent'e tatile gelen turistler arasında, Side Antik Tiyatro'dan haberdar olmayanlar bulunuyor. Yerel yönetimlerin konser verme yerine ilçede yapılan uluslararası organizasyonlara destek vermesini istiyoruz. Belediyelerin turist getirme adına yaptıkları ferdi konserlerin bölge turizmine hiç bir katkısı yok. Tanıtımlar fuarlarda yapılıyor. Dağ bisikleti maratonu ve Side Kültür ve Sanat Festivali gibi uluslararası etkinliklerimiz var. Bu organizasyonlara destek olalım. Yerel yönetimler münferit festivallere ayırdıkları bütçeyi bölgenin altyapısına kullanmalı. Tanıtım da tek elden yapılmalı. Dünyanın en güzel dağ bisikleti parkur alanı Manavgat'ta. Bunu ben söylemiyorum. UCI yetkilileri söylüyor. Fakat ne yazık ki her yıl Güney Kıbrıs Rum kesimine 150 bin bisiklet sporcusu giderken Manavgat'a bin bisikletçi getiremiyoruz. Dünyanın en gözde dağ parkur alanı bizde. Acı bir durum ama bin bisikletçi getiremiyoruz. Bunu oturup düşünmemiz lazım. Biz tanıtım yapmazsak turist niye gelsin. Dünyada bir sürü alternatifi var. Bölgemiz ayrıca dünyada en güzel 100 konaklama tesisi içinde ama kış turizmine yönelik çalışmalar halen mevcut değil. Turisti kışın gezdirebileceğimiz mekanlar yok. Side’deki sahil yolu, Çolaklı ve Evrenseki’deki sahil yolu kış turizmine uygun ama aynı yatırımı Belek ve Kundu da yapmalı, turist kışın geldiğinde otele kapanmak istemiyor. Taksilerdeki gece tarifesi uygulaması bile turisti etkiliyor. Gece tarifesine kalmamak için 23.30’da otele dönen turistler, alışveriş merkezlerini boşaltıyorlar. Öncelikle bu sorunları çözmemiz gerekiyor.

OTELLERİN HEPSİ ARLI NAMUSLU

- Side bölgesi daha çok aile konseptiyle hizmet veriyor. Side’ye gelen turistlerin tatilden beklentileri nelerdir?

Bölgemiz aile konseptine en uygun işletmelerin bulunduğu yer. Aile konsepti denilince akla kadın ve erkeğin ayrı tatil yaptığı işletmeler gelmesin. Aile konsepti demek, çocuk faktörünün ön planda olduğu, çocuğa yönelik aktivitelerin daha fazla olduğu, odalarda çocuklarıyla birlikte kalınabilen düzenlemelerin olduğu otellerdir. Tesettür otelleriyle aile konsepti otellerin birbirine karıştırılmaması gerekir. Kendilerine “Arlı-namuslu otel işletiyoruz” diyen işletmeler için belirtmeliyim ki Antalya’daki otellerin tamamı arlı-namuslu otel işletmeleridir.

- Her şey dahil konsepti de en çok tartışılan konulardan biri, sizin fikriniz nedir?

Her şey dahil sistemi tüm dünyanın kabul ettiği bir sistemdir. Turistlerin en önemli tercih nedeni her şey dahil konseptidir. Özellikle çocuklu aileler çocuklarıyla tatile geldiklerinde rahat etmek istiyorlar. Her şey dahil sistemi düşünülenin aksine israfın olmadığı, son derece ince hesaplamaların olduğu, tüketimin yoğunluğundan dolayı hiçbir yiyeceğin israf edilmediği bir sistemdir. Her şey dahil konsepti turizmin olmazsa olmazıdır. Bu konseptin Antalya’da çok iyi yapıldığı tesislerin sayısı oldukça fazla ama diğerleri için de yasal bir denetleme olmalı ve bu düzenlemenin denetimi Ankara’da olmamalı. Denetimin turizmi bilen kişiler tarafından yapılması sağlanmalı.

- Altın Portakal Film Festivali bu yıl ilçelere ve çevre illere de yayılıyor. Sizin bölgeniz bu konuda ne gibi çalışmalar yapacak?

Festivalin bu yılki teması 'Toplumsal İletişim'. Bu bağlamda festivalin istenilen amaca ve temaya daha uygun hale getirilmesi için Antalya dışında, ilçeleri ve çevre illerini de festival kapsamına dahil etmek istiyoruz. Açıkhava film gösterileri ve benzeri etkinlikleri buralarda da gerçekleştirmek için lojistik destek istiyoruz. Manavgat ve Side'de daha çok vizyon filmlerinin gösterileceği açıkhava sinemaları ve bu gösterimlerde filme dahil sanatçıların hazır bulunması ya da misafir sanatçılarla halkı kaynaştırmak esas hedefimiz.



Cengiz Haydar Barut kimdir?



1966 yılında Side'de doğdu. Evli ve bir kız babası. 22 yıldır aktif turizm hareketinin içinde yönetici olarak bulunuyor. 2000 yılından bu yana Side Manavgat Turizm İşletmecileri Derneği’nde başkan olarak görev yapıyor. 2006 yılından beri MATAB (Manavgat Çevre Turizm Altyapı Birliği) Yönetim Kurulu Üyesi, 2005 yılından itibaren AKSAV (Antalya Kültür Sanat Vakfı) Yönetim Kurulu üyesi. Uzun yıllar Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyeliği yaptı, 1988'den beri de Barut Otelleri Yönetim Kurulu üyesi.

2 yorum: