17 Ağustos 2010

BÜNYAT ÖZPAK



Kriz dönemlerinde genelde batan şirketler, işten çıkarmalar, duran üretim, duran turizm haberleri öne çıkıyor. Ağlayan, ümitsizlik türküsü söyleyen işadamları konuşuyor.
Halbuki krize rağmen üretimini, büyümesini sürdüren, işçi çıkarmayan, işini büyütme arayışından ve çabasından vazgeçmeyenler de var.

Dört genç girişimci, dinamik, değişimci ve öncü anlayışlarıyla, entelektüel birikimleriyle, başarıya olan tutkularıyla turizmin vazgeçilmez bir hizmet markası, çözüm ortağı ve sektörde lider olmayı hedefliyor. Qualitum Turizm’in önümüzdeki dönemde çarpıcı projelerle Antalya’daki incentive ve kongre sektörüne yenilikler getireceğine inanıyorum.

2005 yılında İstanbul’da kurulan Qualitum Turizm yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 2009 yılında Antalya IATA belgeli şubesini açan Qualitum Turizm, Haziran ayında Ankara’da açmış oldukları ofislerinin ardından dün de Fener Mahallesi’nde Feria Tours markasıyla bilet satış ofislerini açtılar.

Turizm sektöründe havacılıkta da iddialı çalışmalar yaptıklarını belirten Bünyat Özpak, “Qualitum Turizm ailesi olarak İstanbul ve Antalya’da ofislerimiz ağırlıklı MICE ve havacılık ile uğraşmaktayız. 2010 ve 2011 sezonu Türkiye’de incentive açısından olumlu geçeceği sinyalleri şimdiden alınmaya başlandı. Qualitum Turizm ailesi olarak gerek yurtiçi gerekse yurtdışı pazarlarında 5 yıldır olduğu gibi bu sene de tartışılmaz varlığımızı hissettirerek misafirlerimize hayallerinin fazlasını sunmak için çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Son yıllarda artık MICE (Meeting, Incentives, Conferences, Events) pazarında eskiden olduğu gibi konseptsiz organizasyonlar yapılmıyor” diyor.

Qualitum Turizm Creative ekibi olarak her gruba özel, değişik konseptler toplantı fırsatları sunduklarını belirten Özpak, yaratıcılıkta sınır tanımadıklarını özellikle vurguluyor.

“Kriz nedeniyle, dünya turizmi gerilerken, Türk turizmi büyüdü. Turizm ve havacılık sektörü son 20 yılda kriz yönetimleri sayesinde önemli mesafe kaydetti. Bu krizlere rağmen bu süreçte havacılık sektörü de hızla ilerledi. Yeni pazar arayışına girerek, tanıtım atağı yapmamız gerekiyor. Özellikle komşularımız bu anlamda önem taşıyor. Dünyada yeni tanıtım trendleri oluşmaya başladı” diyen Tuncay Dal ise şirketin İstanbul ofisinin yöneticisi…

Qualitum Turizm, dönem ve bayi toplantıları, ürün lansman tanıtım toplantıları, eğitim toplantıları, motivasyon toplantıları ve organizasyonları, yurtiçi - yurtdışı gezi ve tur organizasyonları, uçak bileti temini, turlar (tekne turu, yurtiçi-yurtdışı kültür turları, rafting, jeep safari, quadsafari, dalış v.s), özel gün gece kutlama organizasyonları, yiyecek içecek hizmetleri (catering), dekorasyon, sahne ve stand taşımı, üretimi, ses - ışık - görüntü sistemleri sanatçılar ve show programları, sanatçılar ve gösteri programları, prodüksiyon çalışmaları, basılı malzeme tasarımı ve üretimi, tanıtım faaliyetleri ve promosyonel faaliyetler, bireysel iş ve tatil gezileri, sosyal aktiviteler (indoor-outdoor oyunlar, piknik v.s organizasyonlar) gibi bir çok kolda hem Antalya’da hem İstanbul’da hem de Ankara’da hizmet veriyor.

Erkan Yargan ile oluşturdukları Qualitum markasını 2009 yılında Alper Sert ve Bünyat Özpak’ın da ortaklıklarıyla geliştirdiklerini belirten Tuncay Nural “ Hepimiz kendi branşımızın profesyonelleriyiz, bir araya gelmemiz bizim için büyük şans oldu. Adeta “voltran”ı oluşturduk. Bizim gibi komplike çalışan ve her branşı bünyesinde bulunduran başka bir acente daha yok” dedi.

Bu hafta 2010 turizm sezonunda yaşananları, acente gözüyle kongre hizmetleri, havacılık, MICE, yurt içi ve yurt dışı tur organizasyonlarıyla kısa zamanda sektörün güvenilir markaları arasına adını yazdıran Qualitum Turizm’in genç ve dinamik patronlarından dinledik.

- Seyahat acentelerinin en büyük sıkıntısı nedir?

Acentelerin en büyük sıkıntısı, mesleki rekabet diyebilirim. Çok fazla acente olması sektörel rekabeti ciddi boyutlara taşıyor. Kendi pazar payını arttırmaya çalışan acenteler zorlanıyor, zorluklar yaşıyor. Özellikle Antalya’ya baktığımızda oteller dolu olduğundan yer bulamıyorsunuz. Akdeniz bölgesi dışındaki konaklama işletmeleri turizmi gerçek anlamıyla yaşıyor. Yılın 12 ayına yayılan bir talep söz konusu olduğu için otellerin avantajları yıl boyu devam ediyor. Özellikle İstanbul yılın 12 ayı talep gören bir şehir. Incentive son dönemlerde inanılmaz büyüyen ve gelişen bir pazar olmasına rağmen sektörün bu piyasadaki kurumsal kimlik çalışmalarında ciddi sıkıntılar yer almaktadır. Biz Qualitum Turizm olarak gerek kurumsal yapımızla gerekse iş bilgisi, tecrübe ve satın alma gücümüzle misafirlerimize rüya tadında business seyahatler ve iş toplantıları organize ederek sektörün ileri gelenlerinden olmayı hedefliyoruz. Sektördeki hizmet kirliliğine niteliksiz cep acentelerin pazar payına olan olumsuz etkilerine Qualitum Turizm gibi kurumsal firmalara hizmet üreten acentelere olan güveni sarsıcı, haksız rekabete sebep olan bu tip faaliyetlerin başta Qualitum Turizm dengi acentelerin de desteği ile sektörde güç birliğine gidilmesinin son derece önemlidir.

- Sizi bu kadar kısa zamanda zirveye taşıyan farkınız nedir?

Bizim en büyük avantajımız biletlemenin dışında charter seferler yapabiliyor olmamız ve hem İstanbul’da hem de Antalya’da hazır ekiplerimizin ve teknik ekipmanımızın olması. Bu hizmetleri yerinde veriyor olmamız fiyatlandırmada da avantaj sağlıyor. Kalabalık ve işinde uzman, sektöre en az 15 yıl hizmet vermiş kişilerle çalışıyoruz. Krize rağmen ekibimize ve portföyümüze güvenerek her türlü riski aldık ve büyüdük. Sonuçtan da son derece memnunuz, ikili ilişkilerimizin iyi olması, sektörde güvenilir bir ismimiz olması bizim krize rağmen büyümemizi sağladı.

- Kongre turizminde dünya standartlarını yakalayabildik mi?

Kongre ve toplantı pazarında son dönemlerde önemli gelişmeler yaşanıyor. Fakat sektör içerisindeki bazı firmalar bu gelişmelerin gerisinde kalarak sektörü köreltiyor. Periyodik bazda gelişim gösteren ve değer yargıları farklı olan sektörümüzde kongre ve incentive pazarı büyümekle birlikte yeni dünya trendlerine cevap verebilecek hali almıştır. M.I.C.E sektörüne baktığımızda özellikle yaşanan ekonomik kriz sonrasında bir çok kongre ve incentive amaçlı düzenlenen toplantılar ileri tarihlere atılmıştı. 2010 ve 2011 yılında bu krizin etkisinden sıyrılan firmalar gerek satış güçlerini artırmak, gerek yeni ürün lansmanları, gerekse müşterideki marka bilinirliğini arttırmak amacı ile organizasyonlarını yeniden gündeme aldılar. 2011 yılının çok daha iyi olacağını düşünüyoruz.

- Kongre turizminde Antalya neden istediği yerde değil?

Kongre turizminde Antalya çok büyük bir pazar... Antalya turizminde iyi fiyat vermek çok önemli bir avantaj. Firmalar artık o kadar doyum noktasına ulaştı ki bayi toplantıları için Filipinler, Vietnam, Kamboçya gibi ülkeleri tercih etmeye başladılar. Hatta Bangkok ve Mısır’a gitmeyen bayi neredeyse kalmadı bile denebilir. Antalya’da çok büyük kongre salonu olan oteller olmasına rağmen özellikle Kundu ve Belek bölgesine yapılacak bir kongre merkezi kış aylarında tercih yaratabilir. Firmalar Ramazan dolayısıyla toplantılarını erkene almaya başladılar. Mayıs, Haziran aylarında toplantılar yapılıyor.

- Antalya’nın yaz sezonu kısalıyor mu yoksa basına yansıyan haberler mi bu şekilde?

Antalya’da 2005 yılından beri bir değişim söz konusu. Biz bunu ilk yıllarda o yıla özel diye düşünmüştük ama yıl 2010 ve hala bu değişim devam ediyor. Eskiden Antalya’nın sezonu nisan ayında açılır ağustos döneminde en üst seviyeye ulaşır daha sonra düşük sezona geçerdi. Son yıllarda mayıs ayında başlayan sezon haziran ayında en üst seviyeye ulaşırken temmuz-ağustos ayında düşüşe geçiyor ve eylül-ekim aylarında tekrar tırmanışa geçiyor. Son yıllarda birbirinden bağımsız iki en üst seviye oluşmaya başlayınca, turizmde çift başlılık konuşmaları yapılmaya başlandı.

- Antalya’da kış aylarında ne gibi çalışmalar yapılabilir?

Antalya’nın sadece denizi, kumu ve güneşi yok. Çok güzel tarihi yerler var ama mesela ben bile Japon turistleri Antalya’da görmüyorum. Kapadokya’ya gidiyorlar. Bu konuda çalışmalar yapılabilir. Mesela son yıllarda 10 gün konaklamalarda turistlere günübirlik İsrail turları sunulmaya başlandı. Günübirlik İstanbul’a turlar düzenleniyor. Hatta şimdi son gelişme olarak Mısır’a günübirlik tur ayarlamaları yapılmaya çalışıyor. Antalya’ya önceki yıllarda sadece yaz aylarında uçak seferleri yapılırken son yıllarda kış aylarında azaltılmakla beraber uçuşlar devam ediyor.

- 2010 sezonu otel fiyatların da geçen seneye göre değişiklik oldu mu?

Elbette ciddi değişiklikler oldu. Hatta bir çok zincir otel başta olmak üzere, fiyatlarda yüzde elliye yakın artış oldu. Geçen seneye göre çok daha yüksek konaklama satıyoruz. Ağustos ayı Ramazan dolayısıyla biraz durgun olsa da bu sezon geçen seneye göre daha iyi şartlarda çalıştık diyebiliriz.

- Seyahat acentesi olarak, havacılığın kendi bünyenizde olmasının avantajları nelerdir?

Havacılık bölümümüzün başında 22 yıldır havacılık sektörüyle ilgilenen ve işinde marka olan Alper Sert bulunmaktadır. Uzun yıllardır havacılık ve turizm sektöründe edindiği tecrübelerle, yerli-yabancı tüm havayolu şirketleri ile olan ilişkileri sayesinde tüm tur operatörlerinin ihtiyaçları doğrultusunda uzun-kısa dönem dizi charter kiralıyoruz. Acil durumlarda veya hasta naklinde tam donanımlı hava ambulansları ile yurtiçi veya yurtdışına hasta ve yaralıları en hızlı şekilde ilgili hastane veya lokasyonlara ulaşıyoruz. 450 farklı havayolu şirketiyle,140 farklı ülkede 270 noktaya uçuş sağlıyoruz. Sonuç olarak havacılık bizim bir parçamız ve olmazsa olmaz bir bölümümüz…

- “Acenteler turistleri şehir esnafından uzak tutuyor” iddiası var, bu görüşe katılıyor musunuz?

Örneğin Rusya’nın bir kasabasının bir köyünden bir turisti getiriyoruz. Uçak, konaklama, aktivite programını son derece uygun fiyatlara ayarlıyoruz. Otele yerleştiriyoruz ki bu riski yüksek bir sektördür. Bizim de bir yerden para kazanmamız gerekiyor. Shopping merkezlerinin acentelere sağladığı avantajlar cazip geliyor. Bizim küçük esnafla ilgili bir sorunumuz yok. Ama anlaşma ve beklenti bazında bizlere istediğimiz imkanları sunan ve ciddi yatırımlar yapan shopping merkezleri var. Biz de planlamalarda buraları tercih ediyoruz. Turist kendisi şehir merkezine gitmek isterse gidebilir buna biz karışamayız. Sonuçta hepimiz ticaret yapıyoruz. Olaya ticari bakmak zorundayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder