04 Haziran 2009

ÖMER DURNA




76 yıldır bayrağımızı göklerde taşıyan Türk Hava Yolları (THY) bu yıl Güney Avrupa’nın en iyi havayolu şirketi ödülü olan “World Airline Skytraks 2009” ödülünü de aldı. İç hatlarda yakaladığı başarıyı dünyanın 5 önemli bölgesinde, 111 noktaya taşıyan THY Antalya’da da yeniliklerine devam ediyor.

Telaşıyla ve neşesiyle türlü insan hallerine sahne olan uçak seyahatleri günümüz insanının vazgeçilmez seyahat aracı olmuş durumda… Son dakikada yetişilen uçuşlar, hafızanızda kalan bir gülümseme, tadını unutamadığınız bir ikram ve belki de ilk uçakla seyahatiniz sırasındaki tedirginliğiniz hala aklınızdayken, bizlerin güvenli bir şekilde seyahat etmesini sağlayan havayolu şirketlerinden biri olan THY’nın başarılı ismi Ömer Durna’nın, örnek iş ve sosyal hayatıyla Antalyalılara hizmet etmekten duyduğu mutluluk gözlerinde hissediliyordu.

Sivil Havacılık sektöründe 20 yılı aşkın bir süredir hizmet veren Durna, 43 ülke 400’den fazla şehir gezdiğini belirterek “Antalya’yı ve Türk Hava Yolları’nda çalışmayı hiçbir şeye değişmem” dedi.

THY Antalya Müdürü Ömer Durna, ilerleyen günlerde 4 dış hat uçuşunun daha direk Antalya’dan gerçekleştirileceğini ilk kez bizlerle paylaştı.

Orta doğu’da 8 yıla yakın görev yapan ve 2006 yılında da Antalya’ya tayin olan Ömer Durna, yöneticilik hayatı boyunca personel memnuniyetini hep en üst seviyede tutmaya özen gösterdiğini belirterek “Personelinize gereken değeri verirseniz, başarılı olmamak için hiçbir neden olmaz” dedi.

Aynı zamanda Antalyaspor’u temsilen TFF’de Genel Kurul Delegesi olan Durna, Antalya’da sosyal faaliyetleriyle de biliniyor. İş hayatındaki deneyimlerini, THY’nın projelerini ve sivil havacılık sektörünü konuştuğumuz Ömer Durna’yla Antalya’dan başlayıp göklere uzanan keyifli bir söyleşimiz oldu.


-2009 yılı turizm sezonu için bir değerlendirmeniz var mı?

Dünya’da yaşanan ekonomik krize bağlı olarak ülkemizde de özellikle ilk üç ayda çok fazla olmasa da düşüşler yaşandı. Ancak Nisan ayından beri özellikle bölgemizde gözle görülür bir yükselme trendi başladı. Bizdeki verilere göre de bunun her geçen gün artacağını gözlemliyoruz. Eylül- Ekim aylarına kadar olan süreyi geçen yılla kıyaslarsak çok büyük farklılıklar olacağını düşünmüyoruz.

-Dünya gündemindeki “Domuz Gribi” salgını turizm merkezi olan Antalya’yı sizce nasıl etkiler?

Şu an kadar Antalya’da böyle bir vaka tespit edilmedi ama ilk günden beri de gerekli önlemler konusunda Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere Antalya Valiliğimizle beraber yürüttüğümüz çalışmalarda da son derece duyarlı ve hassas davranıldı. Özellikle Valimiz Alaaddin Yüksel Bey ve Vali Yardımcımız Hayrettin Balcıoğlu Bey bu konuyla özel olarak ilgilenerek hassasiyetle yaklaştılar. Ayrıca Türk Hava Yolları olarak da Sağlık Bakanlığı tarafından istenen ve riskli olarak belirlenen ülkelerden gerçekleştirilen uçuşlarımızda tüm yolcularımıza “Sağlık Deklerasyon Kartları” doldurtulmakta ve inişte yetkili sağlık otoritesine teslim edilmektedir. Ayrıca tüm uçuşlarımızda gereği halinde kullanılmak üzere maske ve eldiven de bulundurulmaktadır. Uçaklarımızda bulunan havalandırma sistemlerinde “hepafiltre” kullanılmakta olup, bu filtrelerin enfeksiyon yayılmasını engelleyici özelliği bulunmaktadır. Uluslararası standartlara göre temizlenen ve dezanfekte edilen uçaklarımız, riskli bölgeler olarak belirlenen ülkelerden yapılan uçuşlardan sonra yeniden temizlenmekte, dezanfekte edilmekte ve havalandırma sistemlerinde bulunan tüm filtreler gerekli hallerde değiştirilmektedir. Ben bu salgın için gerekli tedbirlerin alındığını ve Antalya turizmini çok fazla etkilemeyeceğini düşünüyorum.

-Antalya Havalimanı’nın Uluslar arası standartlardaki yeri nedir?

Uluslar arası Sivil Havacılık tarafından bir haftadır denetime tabiydik. Tüm sivil havacılık şirketlerini ve havalimanını kapsayan bu denetim Antalya’nın sivil havacılıkta uluslar arası standartlara sahip olduğunun belgelenmesinde çok önemli bir rol oynayacak. Denetim sonuçları resmi olarak ilerleyen günlerde Ulaştırma Bakanlığı’na bildirilecek ama şimdiden denetim ekibinin çok memnun ve olumlu düşüncelerle Antalya’dan ayrıldığını gözlemlediğimi belirtmek isterim. Fransa’dan, Belçika’dan, Hırvatistan’dan ve Hollanda’dan gelen dört denetim uzmanı son derece titiz bir çalışma sergilediler ve buradan çıkacak sonucun Antalya için çok önemli olacağını özellikle belirtmek isterim.

-THY’nın şirket önceliğini ne belirliyor?

Türk Sivil havacılığında eskilerin tabiriyle Türk Hava Yolları ‘mektep’dir. Gerçekten burası bir okuldur. THY Uluslar arası Eğitim Akademisi var. Eğitime çok önem veren bir kuruluşuz. Mesleki eğitime yıllık ciddi bir bütçe ve zaman ayırıyoruz. Üstelik bu eğitimler sadece personel için değil, yönetim bölümünden başlayan ve en alt kademeye kadar olan herkesi içine alan çalışmalar. Belirlenen konuda ilk Yönetim Kurulumuz bilgilendiriliyor uygun görüldüğü takdirde de diğer kademelere yansıyor. Meslek içi eğitimin yenilikleri ve değişen standartları yakalamada sektörde ne kadar büyük bir fark yarattığını da görüyorsunuz. Başarılı olmak ve başarıyı devam ettirmek için ne yapılması gerektiğini bilen ve bu konuda her şeyi yapan bir firmayız. Antalyalı olmam ve böyle kurumsal bir firmada Antalya’ya hizmet ediyor olmak benim için tarifsiz bir mutluluk diyebilirim.

- Yurtdışında uzun süreli çalışmanın zorluklarını yaşanıdınız mı?

Ben mesleğe saha da başladım. Farklı ülkelerde çalışmanın farklı kültürler öğrenmenin mesleğe çok ciddi katkısı oluyor. Benim görev yaptığım ülkelerin hepsi birbirinden farklıydı. Özellikle benim bulunduğum dönemler o ülkelerin yaşam koşullarının da en zor olduğu yıllardı. Farklı kültürler her zaman ilgimi çekmiştir ve başka bir ülkede yaşamak başka bir şekilde elde edemeyeceğiniz bir çok deneyim oluşturuyor. 8 yıl Suriye, Lübnan ve Pakistan’da bulundum ve oralardaki dostluklarım hala devam etmektedir. Ben Ortadoğu’da yaşam koşullarının zorluğuna rağmen daha rahat çalıştığımı düşünüyorum. Yaşam koşulları bu kadar zor olmasına rağmen THY bu bölgelerde müdürlük açarak ülkeler arası hem ticari hem sosyal anlamda yapılacak çalışmalara da öncü olmaktadır.

-Antalya’dan yapılan yurtdışı uçuşlarda yeni eklenen seferler olacak mı?

Geçen yıl Antalya’dan Moskova’ya tarifeli seferler başladı ve şu anda da her gün tarifeli uçuşlarımız devam etmektedir. Çok da güzel gidiyor. Size bu konuda ki son gelişmeyi de haber veriyim. Birkaç gün önce yapılan Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar doğrultusunda 2009 yılı içerisinde Paris, Stockholm ve Düsseldorf’ a tarifeli seferler başlatılacak. Şimdi teknik detaylar üzerinde çalışmaktayız. Bu çalışmaların artarak devam edeceğini de umuyorum.

-Sektörel rekabet Antalya’da Türk Hava Yolları’nı nasıl etkiliyor?

Bizim Antalya’da bu konuyla ilgili bir sıkıntımız yok. THY’nin marka değeri ve alışılmışlığı bizim yolcu profilimizin aradaki farkı göze almasını sağlıyor. Low Cost Carrier diye iç hatlarda hizmet veren Anadolu Jet kuruldu. Anadolu Jet herkes uçakla seyahat edebilsin diye kuruldu. Burada geriye sadece İstanbul kalıyor. İstanbul’da da belli bir yolcu profilimiz var ve hizmet kalitesinden ödün vermeyi düşünmüyoruz.

-Küresel mali kriz dünyada bir çok önemli kuruluşu etkiledi. THY’nın bu konuyla ilgili bir çalışması oldu mu?

Bu konuda her zaman elimizde hep bir B planı vardır ama bizim C ve D planlarımızda hazır… Gerektiği hallerde yönetimimizin talimatları doğrultusunda bu planlar devreye sokuluyor zaten ama şu an için bizim böyle bir kaygımız yok. Bir çok havayolu şirketi kapasitesini azaltırken,Türk Hava Yolları yolcularına uygun fiyatla sunduğu kaliteli ürününe güveniyor. 2009 yılı bütçesinde öngördüğümüz yüzde 21 oranındaki kapasite artışımız ise bu iddiamızın en büyük göstergesidir.

-Görme fırsatı bulamadığınız bir ülke var mı?

Bugüne kadar 40 ülke de bulundum. 400’e yakın şehire de resmi ya da özel ziyaretlerim oldu. Çok görmeyi istediğim bir şehir olduğunu sanmıyorum ama gördüklerim içerisinde Suriye ve Lübnan’ı çok seviyorum. Suriye ve Lübnan’ın yaşam tarzları, yeme-içme kültürleri bize çok benziyor. Kendinizi çok rahat hissediyorsunuz. Avrupa’nın bir çok noktasında ve Uzakdoğuda’da bulundum ama en rahat ettiğim ve yiyecek sıkıntısı çekmediğim iki yer oldu. Yemek yemek benim için bir keyiftir ve o bölgelerdeki yemek kültürü gerçekten bağlayıcı olabiliyor. Ayrıca Ortadoğu’da bölge insanının Türklere olan yaklaşımı çok farklı… Türkiye’yi bir abi, bir hami olarak görüyorlar. Bu çok tarifsiz bir duygu… Pakistan depreminde ben Pakistanda’ydım. Depremden hemen sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk elini uzatan ülkelerdendi ve bir kez daha gurur duydum. Bütün Bakanlar ve dönemin Başbakanı bölgeye geldiler. Birlikte deprem bölgesine gittik. O dönemde mali olarak da en büyük yardım Türkiye’den geldi. Gemilerle erzak ve giyecek yardımı yapıldı. THY ücretsiz kargo seferleri düzenledi. Orada çektiğim resimler var. Çaresizliğin ve acının fotoğrafını o bölge de çok net gözlemledim. Pakistan halkının normalde de bizlere karşı ilgisi ve sevgisi vardı ama depremden sonra bu sevgi ve sempati gözle görülür derecede arttı. Nereye giderseniz gidin Pakistan’da, Türk olduğunuzu anladıkları anda sizin için bir şeyler yapmaya çalıştıklarını hissediyorsunuz. Pakistan halkının bizlere duydukları minnet ve sevgiyi hissettiğim ve beni hayatımda en çok etkileyen olay yaşanan bu afet sonrası gördüğüm ilgi ve sevgidir.

-THY’nın 2009 projelerinden bahseder misiniz?

Türk Hava Yolları son beş yıl içerisinde, uçuş ağını yüzde 44 oranında büyütmüştür. 2009 yılında iç hatlarda Çorlu, Çanakkale ve Uşak, dış hatlarda ise Ufa, Meşhed, Dakar, Nairobi, Sao Paolo ve Bingazi’ye karşılıklı seferler düzenlenmeye başlanmıştır. Bu yıl içinde dış hatlarda Göteborg, Lviv ve Toronto’ya da seferlerin başlatılması planlanmaktadır. Farklı bölgelere seferler oluşması her iki ülkenin ticari gelişiminde çok ciddi önem taşımaktadır. THY filosuna yeni katılan uçakları ile her yıl daha ileriye gitmeye devam edecektir.

- THY’nın başarısının sırrı nedir?

THY’nı rakiplerinden ayıran ve öne çıkaran kaliteli hizmet anlayışımız ve güvenilirlik politikamız bizim en önem verdiğimiz konudur. 1 Nisan 2008 tarihinde Star İttifakı’na tam üyelik tamamlanmıştır. 2009 yılı Güney Avrupa Bölgesinin en iyi havayolu seçilen Türk Hava Yolları, Association of European Airlines (AEA) içerisinde en az bagaj kaybeden havayolu… THY son beş yıl içerisinde, AEA içerisindeki yolcu pazar payını yüzde 3,4’den yüzde 6,2’ye çıkararak, AEA’da konumunu yüzde 82 oranında arttırmıştır. Ayrıca uçak içi eğlencede Avrupa üçüncülüğümüz bulunmaktadır. Bütün bunlar bir kişinin başarısı değil, profesyonel ve kurumsal bir ekip çalışmasının sonucudur.


Ömer Durna Kimdir?


Antalya’da doğumlu olan Ömer Durna, ilk, orta ve lise öğrenimini Antalya’da tamamladıktan sonra öğrenimine İngiltere ve daha sonra Amerika’da devam etmiş; askerlik hizmetine müteakip Türk Hava Yollarında göreve başlamıştır.


Amerika Federal Havacılık Akademisi ve Amerika Ulaştırma Güvenlik Enstitüsündeki eğitimlerini tamamladıktan sonra, 20 yılı aşkın bir süredir sivil havacılık sektörünün değişik kademelerinde görev yapmış, yaklaşık 8 yıl süre ile de THY’nın Lübnan, Suriye ve Pakistan Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. 2006 yılında THY Antalya Müdürü olarak Antalya’da göreve başlamış olup halen bu görevini sürdürmektedir.


Gerçek bir Antalya sevdalısı olduğu da bilinen Durna, Antalyaspor’u temsilen Türkiye Futbol Federasyonun’da Genel Kurul Üyesi olarak bulunmaktadır. Evli ve iki erkek çocuğu olan Durna, İngilizce ve Arapça bilmektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder