04 Haziran 2009

SEDAT PEKER



Antalyaspor Kulübü Başkanı Sedat Peker…Güleryüzlü ve mütavazi kişiliğiyle tanınan Sedat Peker Süper Lig’e çıkardığı Antalyaspor takımının haklı gururunu ve sevincini yaşıyor bugünlerde… Kulüp başkanlığı görevinden dolayı işlerini ve özellikle ailesini çok ihmal ettiğini söyleyen Peker yeni sezonda kulüp başkanı olarak değil taraftar olarak tribünlerde olacağını söyledi. Yenikapılı olan Sedat Peker mahallesinden ve Yenikapılılardan bahsederken hayli keyifli görünüyordu. Mahallelinin de “Başkanım” diye hitap ettiği Sedat Peker adeta mahallenin gözbebeği. Çocukları hastalandığında bile ilk başvurdukları isim Sedat Peker… Tüm Türkiye’nin tanıdığı Sedat Peker ile aynı ismi taşıyan Peker bu isim benzerliği yüzünden kimi zaman komik , kimi zaman da üzücü olaylar yaşıyor.Aynı ismi taşımasına rağmen Antalyalı Sedat Peker son derece sakin ve hatta hayatında hiç kavga etmemiş biri… Tam bir Antalya ve Antalyaspor sevdalısı olan Peker özveriyle yürüttüğü başkanlık görevini bu aralar teslim etmeye hazırlanıyor. “Bu takım yüzünden tansiyon hastası oldum” diyen Sedat Peker ile Antalyaspor’un şampiyonluğunu ve geleceğini konuştuk. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Sedat Peker Antalyaspor tarihinde takımı iki kez Süper Lig’e çıkaran tek başkan… Antalyaspor’a gönül veren herkesin kalbinde de yeri olan Sedat Peker Antalyaspor tarihini yeniden yazarak batmak üzere devraldığı bir takımı iki kez birinci lige çıkardığı için asla unutulmayacak bir isim…

-Antalyaspor’un Süper Lig’e çıkması beraberinde hangi yapılanmaları gerektiriyor?

Süper Lig’teki imkanlar tabiî ki Bank Asya’ya göre biraz daha fazla alacağınız puana göre bir para geliyor, sponsorluk anlaşmaları daha yüksek rakamlardan yapılabiliyor. Stat içi reklamları,kombine biletler ve diğer gelirler diye baktığınızda biraz daha iyi ama gideri de masrafı da aynı oranda yükseliyor.Bizim de transfer politikalarımız ona göre yapılacak.


- Antalyaspor 3 kez teknik direktör değiştirmesine rağmen iç sahada puan kayıpları önlenemedi. İç sahada puanlar kaybedilince ‘Keşke hoca değiştirmeseydik’ dediğiniz oldu mu?


Bizim yönetim olarak zihniyetimizde öyle sık teknik direktör değiştirme gibi bir durumumuz yok ama maalesef bazen şartlar onu gerektiriyor. Yerinde müdahale yapmadığınız takdirde daha kötü sonuçlara ulaşabiliyor. Antalyaspor’un geleceği için de bu kararlar böyle alındı.


-Antalyaspor’un galibiyet sıkıntısı çektiği haftalar oldu. Bu dönemlerde şampiyon olamayacağınız korkusuna kapıldınız mı?


Aradaki puan farkı açılmayınca bu kayıplarda arkası arkasına gelince özellikle beraberlikler çok olunca diğer rakiplerimiz bizi yakaladı. Karamsarlıklar oluşsa da biz işin sonunda mutlaka şampiyon olacağımızdan emindik.


-Hangi maçın sonucunda ‘Tamam şampiyonuz’ diyebildiniz. Son İstanbulspor maçında galibiyet golü gelmeyince nasıl bir duyguya kapıldınız?


Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçından sonra şampiyonuz demeye başladım. Zaten herkes bu maçtan sonra şampiyonluk havasına girmişti. İstanbulspor maçından da çok umutluydum.Golsüz bitmesi hem bizim açımızdan hem Antalya’da ki taraftarlar açısından buruk oldu.Herkes gol bekledi o gol çoşkusunu oradaki binlerce taraftar yaşayamadı bu yüzden ben de çok üzgünüm.


- Devre arasında hoca değiştirildi ama transfer yapılmadı. Ligin ikinci yarısında ‘Keşke transfer yapsaydık’ dediğiniz oldu mu?


Evet. Özellikle santraforda keşke yapsaydık dediğim oldu ve biz hiçbir transfer yapmazken bizim rakiplerimiz oldukça güçlü isimleri transfer ettiler. Hem çok futbolcu aldılar hem de çok para harcadılar. Dolayısıyla maliyetleri de artmış oldu tabiî ki…


-Antalyaspor’un tarihinde 2 kez şampiyonluk yaşamış olan tek başkansınız. Takımın bir yıl önce Süper Lig’den düşmesi, 3 yıl önceki hedeflerinizde aksamaya yol açacak mı?. Üç yıl önce ‘5 yılda Avrupa’ diyordunuz…


Keşke bu sezonki rötar olmasaydı.Antalyaspor’un bir sene 1 inci ligde tutunması demek önündeki sene daha kuvvetli olarak hazırlanıp ilk önce düşmemeye oynayacaksınız sonra orta sıralarda kalıp üst sıraları zorlamak önemli olan.Bu da 3- 4 yılda oluşabilecek bir şey keşke düşmeseydik tabiî ki..


-Peki eşinizin Antalyaspor başkanlığını bırakmanız için hiç telkinde bulunduğu dönemler oldu mu?


Benim yönetici olarak beşinci yılım bitti kulübün başkanı olarak da üçüncü yılım bitti ve ben bu süreçte hafta sonu, bayram, yaz , kış hiçbir şekilde aileme vakit ayıramadım ve bu konuda hem eşim hem çocuklar oldukça sıkıntılılar. Eşim artık yöneticiliği bırak birazda bize vakit ayır demeye başladı. Eğer başarılı bir yönetici olmak istiyorsanız işi ve evi ikinci plana atmak zorundasınız.


-Ailenize vakit ayırabildiğiniz dönemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?


Kızımın oynadığı takım basketball’da Antalya birincisi oldular. İnanın o maça bile gidemedim.Bu onları çok üzüyor. Fırsat bulursam eğer Kemer’de yazlığımız var orayı tercih ediyoruz.


-Peki oğlunuzda futbolla ilgilense onun futbolcu mu,antrenör mü,yönetici mi yoksa hakem mi olmasını isterdiniz?


Futbolcu olsun derdim. Yöneticilik bu işin en zor kısmı o yüzden futbolcu olsun isterdim.


-Muratpaşa Belediye başkanlığına aday olacağınız konuşuluyor. Bu iddialar doğru mu, hiç gündeme geldi mi?


Bu tamamen dedikodudur. Siyasete girmeyi düşünmüyorum. Bu aralar başkanlığı bırakacağım için siyasete mi giriyor diye konuşuluyor ama böyle bir şey yok.


-Ama başkanım ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler bu dedikodu nasıl çıktı acaba? Sizi siyasette de görmek isteyenler mi var ?


Zaten spordan siyasete geçer mi diye bekliyor insanlar yavaş yavaş… Daha önce ben ATSO’da da görev yaparken aynı anlamda teklifler almıştım ama hakikaten bu aralar siyesetle ilgili bir düşüncem yok. Hiç bir yere de bağlı değilim zaten…


-Antalyaspor başkanlığını üstlenmeniz iş hayatınızı nasıl etkiledi? Kazancınızdan kayıplarınız olduğunu düşünüyor musunuz?


Muhakkak tabiî ki işleriniz bir şekilde sekteye uğruyor. Ama biz çok eski bir şirket olduğumuz için bu ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemleri az kayıpla atlattık. Ama altını çizerek belirtiyim yöneticiler işine çok az zaman ayırabiliyorlar bu yüzden de kulüpler sınırlı sayıda yönetici bulabiliyor bu yüzden… Hiçbir işadamı işini bırakıp da yönetimlerde görev almak istemiyor tabiî ki…

-Yeni sezonda yönetimde bir değişiklik söz konusu mu?


Muhakkak yani her sene olduğu gibi bu senede değişecek isimler olacaktır. Ama biz henüz bu isimler kimler olur bilmiyoruz biz şu an sadece bu kulübü nasıl dik tutabiliriz onun hesabındayız.

-Yeni sezon transferleri belli mi?


Yeni transferlerimizde henüz belli değil. Sözleşmesi biten oyuncularımız var onların hepsini değerlendireceğiz. Şu anda Türkiye’nin her yerinden öyle çok mail alıyorum ki,bir çok isim yeni sezonda Antalyaspor’da oynamak istiyor. Çok dikkatli ve iyi transferler yapılması lazım bu konuda ve yeni sezon da en az 10 futbolcu transferi yapılmalı gibi geliyor bana.


- Yeni anlaşmalardan bahsederken teknik direktör ile ilgili bir değişiklik de düşünülüyor mu?


Şu anda bu sohbeti yaptığımız sırada öyle bir şey yok. Biz sadece bir bütçe yapmaya başladık şampiyonluk sonrası… Bugün bütçe çalışmalarına başladık.Gelenle giden arasındaki fark çoksa batarsınız o yüzden bütçe tamamlandıktan sonra bütün isimler tek tek ortaya çıkacaktır.


-Antalyaspor Süper Lig’e çıktı ama kulübü maddi-manevi destekleyende hep aynı firmalar ve kişiler bu yeni sezonu nasıl etkiler sizce ?


Maalesef bu böyle.Bütün işadamlarını,ANSİYAD’ı, AKTOB’u, ATSO’yu ve Ticaret Borsası’nı göreve çağırıyorum.Antalyaspor hiç kimsenin malı değil.Antalya’nın gururu..Şu anda da “Antalya Türkiyenin her yerinden daha çok Süper Lig’e yakışıyor” diye telefonlar alıyorum.Ama Antalyaspor’a ne olursa olsun diyen bir işadamı zihniyetine sahip olursak hiçbir şey yapamaz.Biz 3 sene önce bu kulübü devraldığımızda kayyumma giden bir Antalyaspor vardı. Nereden, nereye gelindi… Vergiler düzenli ödeniyor,artık bankalardan çek alabildiğimiz teminat mektubu alabildiğimiz bir Antalyaspor varken işadamlarının daha desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.Antalyaspor’a sahip çıkılmalı…Ben istiyorum ki Antalyaspor’un çok önemli bir maçından önce 20-30 tane işadamı bir araya gelse “deplasmana biz götürüyoruz” deseler bu hem takım için hem de yönetim için çok güçlü bir motivasyon olur. Ama istemedikten sonra kimse teklif etmiyor hatta bazen rencide ediliyoruz ki bu da bizi çok üzüyor. Maalesef deplasman tarihi yaklaştıkça telefonlarımıza çıkmayan işadamları var. Ama bunun yanında turizmcilerimizin bazıları otellerini açtılar bize kamp yaptırdılar onlara da çok teşekkür ediyoruz.


-3 sene önce batmak üzere olan bir takımın başkanlığını neden kabul ettiniz?


Ben Antalya sevdalısıyım. Daha önce de Bekir Subaşı döneminde küme düştükten sonra dağılma sürecine giren bir takımda dönemin valisi işadamlarını topladı görev yapmalarını istemişti.Ben o dönemde görev kabul ettim.Yönetim kuruluna girmiştim.Ben Antalyaspor sevdalısıyım.Çocukluğumdan beri hiç bir maçı kaçırmadım.Ben tribünden geldim.Gençliğimde de bütün deplasmanlara katılan birisiydim.Ayrıca Onursal Başkanımız Menderes Türel benim çocukluk arkadaşım.Onun bu isteğini kıramadım.İşin açıkçası önceleri çok çekindim ama Menderes Türel’e olan güvenim beni yanıltmadı.


-Bu kadar büyük bir riske girmek sizi korkutmadı mı?


Tabiî ki korkuttu çünkü burası bir anonim şirket. Ve anonim şirkette herkes çok önemlidir.Daha önce görev yapan arkadaşlarımıza vergi borcundan dolayı yurtdışına çıkış yasağı gelmişti mesela.Bunlar bir işadamının kolay kolay kaldıramayacağı şeyler.Neyse ki o günleri atlattık.Önümüzde öyle bir karamsar tablo yok artık.


-3 senedir yürüttüğünüz kulüp başkanlığınızın bir değerlendirmesini yapar mısınız?


Ömrümden ömür gitti denir ya aynen öyle… Ben artık aksiyona alıştım diyorum. Şampiyon olduğumuzda son maçta olduk,düştük son maçta düştük,son maçta tekrar şampiyon olduk yani aksiyonsuz yaşayamadığım bir hayat tarzım oldu. Bu insandan çok şeyde götürüyor, ilk senemde ben tansiyon hastası oldum. Şu anda bacağımdan ameliyat olmam lazım hep erteliyorum. Sonunda gerçekten mutlu sona ulaşılıyor, her şey unutulur gibi geliyor ama insanda kalıcı hasarlar bırakıyor gerçekten…


-3 sene öncesine dönsek tekrar başkanlık teklifi yapılsa gene kabul eder misiniz?

“Antalyaspor yüzünden tansiyon hastası oldum” ama yine teklif gelse yine kabul ederdim.Antalyaspor’un başkanı olmak büyük bir ayrıcalık..Çok gurur verici en önemlisi..Başkanı olduğunuz takımın şampiyonluğunu görmek çekilen tüm sıkıntıları ikinci plana atıyor .Diyorum ya Antalyaspor ve Antalya sevdası başka bir duygu ..Yaşadığım mutluluğu ve gururu inanın kelimelerle anlatmam mümkün değil…

-Antalyaspor ayrıcalıkları olan ve bunu hissettiren bir takım. Maddi kaynak açısından gelecek projelerinizden de bahseder misiniz?


Biz hiçbir takıma nasip olamayan bir şeyi Türkiye de ilk defa yaptık. Dış hatlar terminalinde Antalyaspor Store açtık ve satışlar şu an için iyi.


-Bu sezonu değerlendirdiğinizde İstanbulspor maçı dışında en mutlu olduğunuz anı paylaşır mısınız?


Sakaryaspor maçı. Özellikle deplasmanda alınan galibiyetle havalara uçtum. Binlerce Sakaryaspor taraftarının arasında “gol” diye fırlayamadım ama içimdeki o mutluluk inanılmazdı.


-Bu galibiyet takıma şampiyonluk yolunda bir güven mi verdi?


Takım kendisine o kadar çok güveniyordu ki “nasıl olsa şampiyon oluruz”, “biz onlardan daha iyi bir takımız havası etkiledi. Ben buna yoruyorum,yönetim eksikliği olduğunu düşünmüyorum.Diğer takımlara oranla ödemeler daha düzgün yapılıyor,primlerini aldılar.Bu yüzden futbolcu arkadaşlarımızın galibiyet sonrası kendilerini rehavete kaptırdıklarını düşünüyorum.En üzüldüğüm maçta sona yaklaşmışken Diyarbakırspor yenilgisi oldu.


-Antalyaspor başkanı olarak yeni sezonda da sizi kulübün başında görebilecek miyiz?

Takdir edersiniz ki belirli bir yorgunluk var artık. Yapacağım daha çok işler var o yüzden yeni sezonda başkanlığı bırakacağım. Eminim ekibimizle birlikte çalışacak Antalya ile barışık bir insanın Antalya da başarılı olacağına inanıyorum. Böyle bir isimde Antalya’da çok var. Ben özellikle ayakları üzerinde duran borcu olmayan bir kulüpte tabiî ki başkanlık yapmayı isterdim. O zaman daha çok projeler üretebiliyorsunuz. Ama böyle bir tabloda kaçmaktan kovalamaya fırsatınız yok. Kulübü bu günlere getirmek için çok emek verildi ama bu beni çok yordu.O yüzden yeni dönemde başkan olarak değil taraftar olarak tribünlerde olmak istiyorum.İlerleyen seneler ne gösterir bilemem ama bu yılki kararım bu yönde…Taraftarlardan özellikle çok sayıda mail alıyorum. “Başkanım bizi bırakma” diye ama bana artık müsaade etsinler ben de işlerimle ilgilenmek istiyorum. İlk yıl Süper Lige çıktığında takım “Çok güzel bir ekip çalışması yapıldı, ayrılma” dediler, ikinci sene ligden düştüğünde “ayrılırsan başarısız oldu da ayrılıyor denir, takımı nasıl düşürdüysen tekrar çıkart” dediler, bu yıl tekrar Süper Lig’deyiz ben artık görevimi tamamladığımı düşünüyorum.


-İş hayatınızla ilgili yeni projeleriniz var mı?


Evet organize sanayide bir fabrika inşaatımız devam ediyor. Artık üretim üzerine yoğunlaşmayı düşünüyoruz ama şu an ne üzerine üretim yapacağımız belli değil. İşimi bayağı bir ihmal ettim. Bundan sonrasında işime ağırlık vermem gerekiyor.


- Onursal Başkan Menderes Türel’in Antalyaspor için geleceğe dair projeleri neler ?


100. Yıl tesislerinde Antalyaspor’a maddi açıdan ciddi kaynak sağlayacak bir stat inşaatı olacak. Yeşilbayır’da Antalyaspor kompleksi yapılacak ileriki projelerde bir Antalyaspor Koleji projesi var. Spor Akademisi projesi var. Antalya’ya gelen kulüpler için kamp yeri hizmeti verme var. Belki daha ilerde Antalyaspor’un turizm acentesi kurup bu organizasyonları kendisinin yapması fikri var.Antalyaspor bu konuda çok şanslı..Borçsuz bir Antalyaspor’da çok şey yapılabilir.Ayrıca ben de Antalya bir deniz kenti olduğu için,yüzme takımının,su topu takımının,yelken takımının da desteklenmesi ve iyi bir yerlere gelmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda ilerde çalışmalar yapmayı düşünüyorum.


-Bu kadar yoğunluğunuzun arasında bir de Slovenya Fahri Konsolosluğu göreviniz oldu.Bu süreç nasıl ilerledi.?


Ben ATSO’da Avrupa Birliğinden sorumlu yönetim kurulu üyesiydim.6 sene önce Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi’yle gittiğimiz bir toplantıda oradaki Ticaret Odası ile çok iyi ilişkiler kurdum. Bir Fahri Konsolos düşündüklerinde beni unutmamışlar ve ismimi önermişler. Bundan sonrasında Antalya’daki işadamlarıyla Slovenya’daki işadamlarını bir araya getirip ticaret imkanları çıkarmaya çalışıyoruz. Seyahat acenteleriyle görüşüp turizm bağlantıları kuruyoruz.


-İsminiz gerçekten akılda kalıcı bir isim özellikle Türkiye’ de tüm Türkiye’nin bildiği bir Sedat Peker daha var. Aynı isimde olmanız yüzünden unutamadığınız bir anınız var mı?

Başıma zaman zaman komik zaman zaman şaşırtıcı çok şey geldi. Özellikle yurtdışına çıkışlarda sorgulama yüzünden uçağımı kaçırdığım çok oldu. Ama ismim akılda kalıcı bir isim o yüzden memnunum. İlk kulüp başkanı olduğumda yardım isteyenler daha çoktu. Ama yıllar içinde insanlar başka bir Sedat Peker daha olduğuna alıştılar. Diğer Sedat Peker de ben den haberdar. Başkanlığımın ilk dönemlerinde telefonda ismimi soranlara ‘Sedat Peker’ cevabını verdiğimde, genelde karşımdaki insan telefonu yüzüne kapatıyordu. Beni Kulüp Başkanı olduğum yıl İstanbul’da birisi ile tanıştırdılar. İsmimi söyleyince adam inanmaz gözlerle bana baktı.

“Sedat Peker mi?” diye tekrar sordu. “Evet kimliğimi göstereyim mi?” deyince de,

“Aa ben gerçeğini biliyorum” dedi. O zaman ben de “Ben sahte miyim? Ben de gerçeğim” dedim.

Yine bir defasında İstanbul’da lüks bir restoranda yer ayırtmıştım. İlk defa gittiğim bir yer olmasına rağmen benim için muhteşem bir masa hazırlanmıştı. Şaşkınlık içinde oturdum. Biraz sonra “Sedat Bey gelmeyecek mi?” diye sormaya başladılar. “Benim” diye cevapladım. Bu sefer, “Hayır, biz Sedat Peker’i soruyoruz” dediler. Ben yine “Benim, kardeşim. İlla kimliğimi mi göstereyim” deyince, durum anlaşıldı ve beni hemen o masadan alarak, en arkadaki ikinci sınıf bir masaya yerleştirdiler. Bu olayı da hiç unutmuyorum.


Sedat Peker Kimdir?

Sedat Peker, 1965 yılında Burdur'da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Antalya'da tamamladı. Akdeniz Üniversitesi İsletme-Muhasebe Bölümü'nden mezun olduktan sonra, Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdi. Cambridge'de İngilizce eğitimi aldı. Şirketlerinin bünyesindeki ecza deposu, medikal malzeme, organik tarım ürünleri ve otel işletmelerinin yönetim kurulu başkan ve başkan yardımcılıklarını yapmaktadır.14 yıl Yenikapıspor Kulüp Başkanlığı yaptı.ATSO’da Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptı.Halen JudoFederasyonu Yüksek Danışma Kurulu üyeliği yapan Sedat Peker,3 yıldır Antalyaspor Kulübü Başkanlığı görevini yürütmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder