25 Mart 2010

ORHAN TOLUNAY



18 yaşına geldiğinde, baba mesleği olan kuyumculukla esnaflık hayatına atılan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (AESOB) Başkanı Orhan Tolunay, hayatı boyunca birlik ve beraberliğe büyük önem verdi. Bu düşüncelerini kuyumcu arkadaşları ile paylaşarak, 1989 yılında Antalya Kuyumcular Derneği'ni kurdu.


Sivil toplum kuruluşlarıyla tanışması bu vesileyle başlayan Başkan Tolunay, iş hayatı süresince bir çok sivil toplum kuruluşunda görevler üstlendi. Halen Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı olan Orhan Tolunay, 1 Mayıs 2010 tarihinde yapılacak olan birliğin seçimlerinde beşinci dönemi için tekrar aday olduğunu geçtiğimiz günlerde açıkladı. Yoğun bir seçim sürecine giren Orhan Tolunay’la bu hafta Antalya ve ilçelerdeki esnaf ve sanatkarların sorunları üzerine konuştuk.


“Türk ekonomisinin lokomotifi olan esnaf ve sanatkarımız, Antalya’da da önemli bir yere sahiptir. Ahilik Kültürü ile yetişen esnaf ve sanatkarımız, ülkemizin temel taşlarından birisi ve örnek kişileri arasındadır. Ülke ekonomisine olan katkılarının yanı sıra ilkeli, dürüst ve güvenilir kişiler olarak toplumda yer almışlardır. Biz esnaf ve sanatkar kuruluşları olarak, onları hak ettikleri yere getirmek, gelişen teknolojiye ayak uydurmaları, ekonomiden hak ettikleri payı alabilmeleri için elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz” diyen Başkan Tolunay bu seçimlere de hayli iddialı hazırlanıyor. Seçim sürecinde çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Orhan Tolunay “Amacımız koltuk işgal etmek değil, hizmet etmektir” dedi.


Günümüzün esnaf ve sanatkarı atalarından yadigar kalan Ahilik kurumunu bugünlere kadar taşımış. Bu teşkilatın güzel değerlerini kendine ilke edinmiştir.


Ahilik, 13-19’uncu yüzyıllar arasında Anadolu’da yaşayan halkın sanat ve meslek alanında yetişmelerini sağlayan, onları ahlaki yönden geliştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir.


Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir.Ahiliğin temelleri, o kadar sağlam atılmış, kuralları zamanının ve toplumun gereklerine ve gerçeklerine o kadar uyum sağlamıştır ki, bu sonradan, kent ve kasabaların belediye hizmetleri ve bu hizmetlerin denetimi için de örnek alınmış, narh ve nizamnameler ya da kanunnameler şeklinde resmileştirilmiştir.


Ahiler, özellikle Osmanlılar döneminde, standartlara uymayarak, düşük kaliteli mal ve hizmet üreten esnafa çeşitli cezalar vermişlerdir. Bu dönemde günümüzde bile tam olarak uygulanamayan kalite, standart, üretici-tüketici ilişkileri çok kesin kurallarla belirlenmiştir.



Ahilik kurumunun bugünlerde de devam etmesine öncülük eden Antalya’nın 71 bin aktif üyesi ile en büyük sivil toplum kuruluşu olan Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği, merkezde 38 ve ilçelerde 38 olmak üzere 76 meslek odasının üst kuruluşudur.


Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Orhan Tolunay’la başkanlık dönemini ve seçim sürecini değerlendirdik.



-Sayın başkan,görev sürenizi tamamlamak üzeresiniz. Bu süre içersinde bütün hedeflerinizi gerçekleştirebildiniz mi?


Esnaf ve sanatkarımıza sicil hizmetlerini ayaklarına kadar götüren bir sistem oluşturduk. Alanya, Manavgat, Serik’te her gün, gün boyu sicil memurumuz görev yapıyor. Diğer ilçelerimize ise esnaf yoğunluğuna göre haftanın belirli günlerinde memur göndererek, sicil hizmetini esnaf ve sanatkarımızın ayağına kadar götürüyoruz. İlçelerdeki üyelerimiz, işlemleri için Antalya’ya gelmek zorunda kalmıyorlar. AESOB bünyesindeki sicil büromuzda da öğle arasında bile hizmetleri sürdürerek, üyelerimizin işlemlerini en kıza zamanda tamamladık.


Ayrıca, hazırladığımız raporlar ve ziyaretlerimizle, Antalya’daki üyelerimizin sesi olmaya devam ettik, onların sıkıntılarını en üst makamlara kadar iletiyoruz. Göreve geldiğimiz gün hedeflediğimiz bütün projelerimizi hayata geçirdik.


-Antalya esnafının suçla mücadelede en önemli projelerinden biri de sizin döneminizde hayata geçirildi. Bu projeden verim alındı mı?


Antalya’da suçla mücadele ve suçluların kısa sürede yakalanması için başlatılan Toplum Destekli Polislik Hizmetleri kapsamında “Esnaf Kollama Projesi” hayata geçirildi. Emniyet Müdürlüğü, AESOB ve ATSO’nun işbirliği ile hayata geçirilen projede, esnaf ve sanatkara karşı işlenen suçların önlenmesi amaçlandı. Proje kapsamında, hazırlanan afiş, broşür ve stickerler esnaflara dağıtılarak, projeye destek vermeleri sağlandı. Esnafımız bu projeyi çok sevdi ve benimsedi. Suçla mücadelede önemli gelişmeler sağlandı. Esnaf Kollama Projesi’yle Antalya’da da bir ilki gerçekleştirmiş olduk.


-Görev sürenizde ağırlıklı olarak hangi konuyla ilgilendiniz?


Bu 4 yılda özellikle eğitim faaliyetlerine ağırlık verdik. Üyelerin mesleki anlamda kendilerini yenilemeleri, gelişen teknolojiye ayak uydurmaları için Avrupa Birliği fonları kullanılarak, çeşitli projeler hayata geçirdik. AESOB’un projesini hazırladığı, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Büyükşehir Belediyesi, Mesleki Eğitim Merkezi ve Oto Tamirciler Odası’nın sosyal ortaklığında gerçekleşen Mesleki Eğitim ve Öğretimi Güzlendirme Programı (MEGEP) projesi, düzenlendi. Oto tamircisi esnafımız bu projede eğitim alarak, yeni cihazların kullanımını öğrendi. Böylelikle oto tamircisi esnafımızın yeni açılan ve son teknolojiyle hizmet veren servislerle rekabet etmeleri sağlandı. Berber, kuaför ve cilt bakım uzmanlarına yönelik Kuaförlük ve Kişisel Bakım Sektöründe Kalitenin Arttırılması Projesi kapsamında, cilt bakımından 24, kuaförlükten 22, manikür pedikür alanında ise 14 üye kursları başarıyla tamamlayarak, sertifika almaya hak kazandı. Bu kursa katılan berber ve kuaförlerimizden 6’sı Bulgaristan’da düzenlenen ve 10 ülkenin katıldığı yarışmada, bir dünya birinciliği ve iki ikincilik elde etti. AESOB’un hayata geçirdiği ve uyguladığı, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen 3. projemiz ise “Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan ve Türkiye için İs Destekleme Programı” Projesi oldu. Projeye dahil olan 4 ülke, belirlediği konular hakkında ülkelerinin AB yasalarına uyum sağlayıp sağlayamadığı, neler yapması gerektiği konularında çalışmalar yaptı. Türkiye proje kapsamında çevre konusunu ele aldı.


-Önümüzdeki dönem ile ilgili projeleriniz nelerdir?


Antalya esnaf ve sanatkarı için kalıcı bir eser bırakmak amacıyla bir meydan projemiz var. Eski Demirciler içindeki bir alanı esnaf ve sanatkar meydanı olarak düzenliyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerimizi yaptık. Bu alana Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran’ın bir heykelini yaptıracağız. Bu alanı esnaf ve sanatkarımızı temsil edecek şekilde düzenleyerek, yerli yabancı misafirlerin ve halkın hizmetine sunacağız. 2010 yılı Ahilik Kültürü Kutlamaları, esnaf ve sanatkarımız kendi meydanında kutlayacak. Bu kalıcı eseri hayata geçirmek ve ahilik kültürünü gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla yapacağımız bu çalışmanın tüm illere örnek olacağı kanısındayım.


-AESOB düzenlediği kültürel çalışmalarla da halkı ve esnafı bir araya getiren projeler üretti. Bu projeler devam edecek mi?


Ahilik Kültürü’nü yeni nesillere aktarmak, Ahilik geleneğini yaşatmak amacıyla göreve geldiğimiz ilk yıldan bu yana Ekim ayının ikinci haftasını “Ahilik Kültür Haftası” olarak kutluyoruz. Her yıl daha coşkulu kutladığımız bu hafta dolayısıyla, seminer ve paneller düzenliyoruz. Cumhuriyet Meydanı’ndaki programlarımız, esnaf ve sanatkarımızın yanı sıra Antalya halkı ve yabancı turistler tarafından da büyük ilgi görüyor. Ahilik Haftası etkinliklerinde iki yıl önce başlattığımız Antalya Yöresi Otantik Hediyelik Eşya Yarışması, büyük ilgi gördü. Turizm kenti olan şehrimizin tanıtımına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen ve gelen turistlerin ülkelerine bir hatıra olarak götürebilecekleri eserlerin ortaya çıkması için düzenlenen bu yarışmaya, önümüzdeki yıllarda daha fazla katılım olacağına inanıyorum. Bu yıl turistlerin bir hatıra olarak yanlarında götürebilecekleri büyüklükteki eserlere ağırlık vermeyi planlıyoruz. Yine geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlediğimiz, Kaybolmaya Yüz Tutmuş Mesleklerle ilgili fotoğraf yarışmasına da, bir çok ilden fotoğraf sanatçıları ve fotoğraf meraklıları katıldı. Yüzlerce eserin katıldığı yarışmada, dereceye giden eserleri Ahilik Haftası boyunca halkımızın beğenisine sunduk. Bu eserler şimdide AESOB fuayesinde sergilenmeye devam etmektedir.


-Antalya esnafının mesleki gelişimleri konusunda ne gibi katkılar sağlandı?


Antalya turizmin başkenti. Her yıl milyonlarca turist ağırlıyor. Turizm pastasından üyelerimizin hak ettiği payı alabilmesi, üyelerimizin ürününü satacak kadar bir yabancı dil bilmesi için Halk Eğitim Müdürlüğü ile birlikte yabancı dil kursları düzenledik. Talep gelmesi durumunda önümüzdeki yıllarda da ücretsiz olarak verilen bu kursları tekrar başlatmak istiyoruz. Bilgisayar artık günümüzün vazgeçilmez araçlarından birisi oldu. Bu amaçla, esnaf ve sanatkarımızda bilgisayar kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla bilgisayar kursu düzenledik. Üyelerimizim ihtiyaçlarına cevap verecek kadar bilgisayar kullanmalarını sağladık. Haksız rekabetin önlenmesi için denetim ekibi oluşturduk. Bu denetim ekibi, ilçeler ve il merkezi olmak üzere sürekli denetimler yapıyor. Bu denetimlerdeki amacımız, gerekli yasal işlemlerini yerine getirmemiş, vizesi geçmiş işyerlerini denetlemek. Yasal sorumluluklarını yerine getiren üyelerimizin mağdur olmaması ve kayıt dışının önlenmesi amacıyla başlatılan bu denetimleri önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz.


-KOSGEB bürosunun bünyenizde de hizmet vermesi için girişimleriniz olmuştu. Bu konuda ne aşamaya gelindi?


Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen kredilere esnaf ve sanatkarımızın daha hızlı ulaşabilmesi için Antalya’daki sadece ATSO bünyesinde bulunan Sinerji Merkezi’nden, AESOB bünyesine de kurulması için girişimlerde bulunduk. Önümüzdeki günlerde KOSGEB Bürosu birliğimizde de olacak. Bu sayede, KOSGEB kredisi kullanmak isteyen üyelerimiz, birlik binamızdan gerekli işlemlerini yaptırabilecekler. Ayrıca, KOSGEB Bölge Müdürlüğü’nün Antalya’ya kurulması için de girişimlerimizi sürdürüyoruz.


-Antalya ve ilçelerinde hizmet veren esnafın sorunları ve beklentileri farklılıklar gösteriyor mu?


Antalya bir turizm şehridir. 10 milyon civarında turistin geldiği sanayi ve ticaretin yanında turizmin geçim kaynağı olduğu bir şehirde sorunlar ve beklentiler genellikle ilçelerde de benzer şekilde yaşanıyor. En büyük sıkıntı esnafın geçtiğimiz yıllarda kazandığı parayı günümüzde kazanamıyor olmasından kaynaklanıyor. Bu konuyla ilgili gerek çarşıların hizmet kalitesinin yükseltilmesi gerekse görselliğinin arttırılması konusunda yerel yönetimlerle işbirliği içersinde çalışmamız gerekmektedir. Gelişen şartlara uyum sağlayabilmeleri,


Teknolojiyi kullanmaları konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Özellikle sahile uzak olan ilçelerimizin sorunları daha farklı, o bölgeler kendi yağıyla kavrulan, ticaretin yoğun olduğu bölgeler… Turizmin yoğun olduğu ilçelerde son yıllarda faaliyet göstermeye başlayan alışveriş merkezleri bölgedeki küçük esnafın işlerini olumsuz etkiliyor.Bu konuda sadece Antalya’nın değil Türkiye’nin de ciddi yasal düzenlemelere ihtiyacı vardır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu ay içersinde böyle bir çalışmayı yaptı. Başbakanlıkta Bakanlar Kurulu kararıyla meclise sevk edilmeyi bekleyen yeni bir kanuni düzenleme var. Şehir içinde de özellikle marka satan bu tip büyük alışveriş merkezlerinin yapılması çarşı esnafının rekabetini engelliyor. Raylı sistem döneminden sonra da Şarampol Caddesi,Ali Çetinkaya Caddesi ve İsmet Paşa Caddesi gibi caddeler yer yer boşalmış durumda. Raylı sistemin bir an önce devreye girmesi ulaşımın düzenlenmesi gerekiyor. Bu bölgelerin ticari potansiyelinin bir an önce arttırılması gerekiyor. Şehrin kültür ve sanat hareketleriyle canlandırılması, ışıklandırılması gerekiyor. Canlı bir şehre hem halkın hem de turistlerin ilgisi yoğun olacaktır. Özellikle yaz aylarında esnafın akşam da dükkanlarının açık kalmasını sağlayacak etkinlikler ve düzenlemeler şehre dinamizm katacaktır.


-Kaleiçi’nin mevcut durumu bölge esnafını nasıl etkiliyor?


Kaleiçi elimizdeki en önemli hazinedir. Bu bölgenin altyapısı son derece iyi yapıldı ama o bölgenin tamamının restorasyonu için bir proje üretilmesi gerekiyor. Kredi kullanımı kolaylığı sağlanarak, mülk sahiplerinin binaları kullanılır duruma getirmeleri sağlanmalıdır. Getirmeyenler içinse gerekli işlemler yapılmalıdır. Belediyeler ya da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilecek bir kredi programıyla Kaleiçi’ni yaşatmak kültürel mirasımıza olan borcumuzdur. Bir bölgeyi tamamıyla güzelleştirmediğiniz takdirde o bölgeden verim almanız mümkün değildir. Kaleiçi’ni açık hava müzesi haline getirmek, Kalekapısı, Güllük, Şarampol ve Işıklar Caddelerinin de pilot bölge olarak düzenlenmesini işyerlerinin akşam ticaretini de yapmasını sağlayacaktır. Kaleiçi’nde sanat sokağı olarak düzenleme yapılması hem halkın hem de turistlerin ilgisini çekecektir.


-1 Mayıs seçimlerini alamamanız durumunda ne yapmayı planlıyorsunuz?


Seçime girdiğiniz zaman alamamak gibi bir durum düşünülmez. Biz şu ana kadar yaptığımız hizmetlere, üyelerimizin sağduyusuna güveniyoruz. Tabii referansta kendimiziz. Bizi bir başkasının sunmasına gerek olmadığına inanıyorum. Şu ana kadar üyelerimizin elimizden geldiğince bir dediklerini iki yapmadık. Onların bizden beklentileri neyse, hiçbir ayrım yapmadan, hiçbir siyasi ayrıma girmeden, hiçbir art niyet gözetmeden yaptık. Herkesi kucakladık. Zaten birlik olmanın da anlamı budur. Biz birlik olma geleneğini ahilik kültüründen aldığımız terbiyeyle devam ettirdik. Bundan sonrada birliğe ihtiyaç vardır. Bizim yolumuz doğrudur, çizgimiz nettir. Amacımız koltuk işgal etmek değil, hizmet etmektir. Biz bu işi hiç bir şey beklemeden severek yapıyoruz, tek beklentimiz takdir edilmektir. Esnafımızın ve oda yönetimlerimizin desteğini şimdiden hissediyorum. Bu da benim için en büyük onur kaynağıdır.




Orhan Tolunay Kimdir?


Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Orhan Tolunay, 1958 yılında Burdur'un Bucak ilçesinde doğdu.


İlk Orta ve Lise tahsilini Bucak'ta tamamladıktan sonra Antalya'ya yerleşerek, 18 yaşında baba mesleği olan kuyumculuğa başladı.


Bir yandan mesleğini yürütürken diğer yandan da eğitimine devam ederek, Antalya Meslek Yüksekokulu Muhasebe bölümünü bitirdi.


Birlik ve beraberliğe büyük önem veren Orhan Tolunay, bu düşüncelerini kuyumcu arkadaşları ile paylaşarak, 1989 yılında Antalya Kuyumcular Derneği'ni kurdu. İki yıl dernek başkanlığı görevini yürüttükten sonra derneğin meslek kuruluşu haline gelmesinde bizzat çalışarak 1991 yılında Antalya Kuyumcular Odası'nın kuruluşunu arkadaşları ile birlikte gerçekleştirdi. Kuyumcular Odası Başkanlığı'na 1994 yılında 1,5 yıl ara veren Orhan Tolunay, çalışkanlığı ve üretkenliği nedeniyle kuyumcu esnafı tarafından tekrar Başkanlığa getirildi ve bu görevini başarı ile devam ettirmektedir.


Bu dönem içerisinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 'da 4 yıl meslek komitesi başkanlığı yaptı. 1996 yılında gerçekleştirilen Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği seçimine aday olan Orhan Tolunay, Birlik Başkanlığına seçilmiş ve halen bu görevi sürdürmektedir. 1999 yılında gerçekleştirilen ATSO seçimlerinde çalışmaları ile dikkati çeken Tolunay, tüccar ve sanayicilerin de tam desteğini alarak, Meclis Başkanlığı görevine seçilmiş ve bu görevi 2005 yılına kadar başarı ile sürdürmüştür.


Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu üyeliğini de 2 dönemdir sürdüren Orhan Tolunay, evli ve 2 çocuk babasıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder