28 Aralık 2009

AYNUR - KAZIM DOĞAN



İki uzman doktorun girişimleri sayesinde, Türkiye’de bir ilke daha Antalya’dan start verildi. Türkiye’nin ilk sağlıklı yaşam köyü olan Ayka Vital Park Hotel, Duacı köyünde “Düşlediğiniz Huzura hoş geldiniz” sloganıyla faaliyetlerine başladı.


Aynur – Kazım Doğan çifti, 13 yıl önce İstanbul’un trafiğinden bıkıp Antalya’ya yerleşmeye karar verince Kepezüstü mevkiindeki Duacı Köyü’nde doğayla iç içe bir yer aramaya başlamışlar. Güzel bir ev kurma hayaliyle başlayan arayışları onları Türkiye’nin sağlık turizmine yönelik ilk tesisini kurmaya yöneltmiş.


Tesisin Sağlıklı Yaşam Programı kapsamında, Diyet ve Zayıflama programları, Boyun, Bel, Sırt ve Eklem Ağrılarına yönelik uygulamalar var. Sağlıklı Yaşam Köyü ayrıca Hemipleji ( stroke) Rehabilitasyon, M.S. ( Multiple Selerosis ), Denge Koordinasyon Bozuklukları, Periferik Sinir Hastalıkları ve Yaralanmaları, Spor Yaralanmaları, Kırık Sonrası Rehabilitasyon, Protez Sonrası Rehabilitasyon, Kardiyak Rehabilitasyon, Diş Ünitesi ve Ozon Tedavisi gibi bir çok konuda da tıbbi kadrosuyla hizmet veriyor..


Bu tesisin kuruluşu öncesinde Amerika’dan Brezilya’ya, Kore’den İngiltere’ye kadar pek çok ülkedeki benzer tesisleri inceleyen çift, konukların rahatı için hiçbir ayrıntıyı unutmamış.4 blokdan oluşan otelde 298 yatak bulunuyor. Odaların çoğunluğu tek kişilik tasarlanmış. Otel çevre düzenlemesi, rehabilitasyon merkezi ve rengarenk binaları ile dikkat çekiyor. Çok titiz bir çalışmanın ürünü olan otel de yatalaklar yaşlı ve engellilerin daha rahat kullanması için normalden 6 santim daha yüksek yapılmış, yatak başlarında duvara gizlenmiş olarak oksijen maskesi mevcut, her yerde acil durumlar için acil butonu var. İngiltere’den getirilen halılar antialerjik ve antibakteriyel özellikte. Koridorlar sedye ve tekerlekli sandalyelerin geçebilmesi için 2 metre genişliğinde, oda kapıları da normalden geniş yapılmış. Tesis da konaklama süresi 20- 25 günden 6 aya kadar çıkabiliyor.


Benzerlerine ancak yurtdışında rastladığımız bu örnek çalışmayla, Dr. Aynur Doğan ve Dr. Kazım Doğan çifti şimdiden yurtdışından övgüler almaya başlamış. Bu kadar lüks ve kompleks bir yapının yurtdışında bile bulunmadığı belirten hastalar öncelikle gördükleri sevgiden ve ilgiden hayli memnunlar… Türk insanının misafirperverliği ve sıcakkanlılığı da için işine girince özellikle yurtdışından gelen hastaların mutluluğu yüzlerinden anlaşılıyor.


Sohbetimiz esnasında dünyaca bilinen Senior Health Center’dan, otele ziyarete gelen bir yetkilinin otel hakkındaki düşüncelerini yazdığı raporuna da göz atma fırsatım oldu. Bu işi çok uzun yıllardır yapan bir işlemenin temsilcisinin Ayka Vital Park Hotel hakkındaki övgü dolu sözleri gerçekten gurur vericiydi.


Şuan otel işletmecisi olsalar da onlar salında iki uzman hekim ve meslekleri gereği insan faktörünün önemini hem çalışanlarına hem de misafirlerine yansıtma konusunda fark yaratan Doğan çiftinin, kısa zamanda Avrupalıların ilgi odağı olacağından hiç şüphemiz yok.


“Yaşamın sevgiyle buluştuğu nokta” cümlesi bu tesis için en yerinde ve en kısa anlatım.


Bu hafta farklı bir heyecana konuk olduk. İki doktorun da gözlerindeki heyecan ve sevgiye... Onlar için bu tesis bir çocuktan farksız ve onu sevgiyle, ihtimamla büyütmek istiyorlar. Kardiyolog Dr. Aynur Doğan ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Kazım Doğan’la bu hafta sağlıklı ve keyifli bir söyleşiye imza attık.



-Ayka Vital Park Hotel’in misyonu nedir?


Burası Türkiye’de sağlık turizmi yönünde özellikle 50 yaş üzeri olan kişilere yönelik ilk tesis. Burası şuan için Turizm Bakanlığı onayında ama daha öncesinde örneği olmadığı için şimdi bize özel bir mevzuat hazırlanıyor. Zayıflama programlarına gelenleri de, günün iş stresinden uzaklaşmak isteyenleri de, ameliyat sonrası rehabilitasyona katılmak isteyenleri ya da sadece sağlıklı bir tatil yapmak isteyenleri aynı çatı altında buluşturduğumuz bir tesis diyebilirim.


-Otellerin olmazsa olmazı animasyon aktiviteleri sizde de var mı?


Ayka Vital aynı zamanda bir otel ve otellerin olmazsa olmazı eğlence, bu tesis de diğerlerinden biraz farklı. Burada “soft animasyon” var. Medikal masajlar, relax masajı, tai masajı gibi aktiviteler bu tesisin animasyonları. Alkolü sağlık durumunuza göre en fazla iki kadehe kadar içmenize izin veriliyor. Diyet uzmanlarının kontrolünde hazırlanan sağlıklı bir beslenme programları var. Bu tesisden herkes yararlanabilir. Buraya gelmek için hasta olmanıza gerek yok.


-Burada çalışan bir tıbbi kadronuz da var mı?


Burada uygulanan tedavilerde popülist olarak yapılan masajlar ya da uygulamalardan bahsetmiyorum. Uzman hekimler gözetiminde uygulanan tamamlayıcı ve destekleyici tedavi diyebileceğimiz bir uygulamamız var. Bizler buraya “Sağlıklı Yaşam Köyü” diyoruz ve bizlerde “Sağlıklı Yaşam Koçu” yuz.


-Yurtdışından da talep görüyor musunuz?


Şuanda Hollanda’dan gelen bir ailemiz var mesela. Anne, baba ve oğullarıyla buradalar. Buraya gelen konuklardaki değişimi hemen hissediyorsunuz. Bir kaç gün içinde hem yüzlerine hem de fiziksel aktivitelerine yansıyor. Bu tesisi diğerlerinden ayıran çok ince istisnalar var. Mesela bir tatil otelinde müşteriye dokunmak taciz sayılırken biz buraya gelenlerle kurduğumuz iletişimde dokunsal bir iletişimde sağlıyoruz. Sevgiyi anlatmanın en güzel yollarından biri de karşınızdaki kişiyle kurduğunuz ikili iletişimdir. Bu yüzden buraya gelenler birkaç gün içinde hemen ilerleme gösteriyorlar.


-Kendi branşınıza özel bir çalışmanız var mı?


Aynur Doğan: Uygulamalar herkese farklı olmalıdır. Herkese 10 km yürüyüş veremezsiniz. Türkiye’de kullanılmayan ama aslında çok önemli olan bir başka uygulamamız da Kardiyak Rehabilitasyon. Kardiyak rehabilitasyon hastanın yaşamına da yıllar katar. Kardiyak rehabilitasyon da kardiyovasküler hastalığı olan hastaların, fiziksel, sosyal, emosyonel, mesleki durumlarında optimal düzeye ulaşabilmelerini sağlayan yardımcı girişimler bulunmaktadır. Kardiyak rehabilitasyon ile hastanın iyileşme süresi hızlanır. Hasta kısa sürede normal yaşantısına geri döner ve kuvvet kazanır. Göğüs ağrısı, nefes darlığı şikayetleri azalır. Kalp nedeniyle hastaneye başvurma oranı azalır. Daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürer. Bu programın içeriğinde de kalp,akciğer ve kaslarını güçlendirmeyi, kondüsyonu arttırmayı, kan yağları ve kolestorolü düşürmeyi, sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmayı, hastayı ideal kiloya düşürmeyi ve bu kiloyu korumasını sağlamayı, yüksek tansiyonu kontrol altında tutmayı, diabet hastasının şekerini kontrol altında tutmayı, sigarayı bıraktırmayı, kişinin hastalığı öncesindeki yaşantısına geri dönmesini sağlamayı ve hayattan zevk almasına yardımcı olmayı hedefledik.


-En çok talep gören uygulamalarınız hangisi?


En çok diyet ve obezite ile ozon terapisi dediğimiz oksijen terapimiz ilgi görüyor. Ozon terapisine bir nevi yaşlanmayı geciktirici denebilir. Çünkü insan hayatında sağlıklı yaşam kadar sağlıklı yaşlılık da önemlidir. Biorezonansterapimiz de kişiye özel ve olağanüstü pratik tedavi yöntemleri sunuluyor. Sigara, alkol gibi madde bağımlılıkları, migren ağrıları, halsizlik, bitkinlik, alerjik hastalıklarda tespit edilen elektro-manyetik sinyaller cihazın bilgisayarı ile ters çevrilerek vücuda geri gönderiliyor. Bir manyetik rezonans (yankılanma) tedavisi olan bu işlem sayesinde hastalıklı organlarda oluşan elektro-manyetik alan bozuklukları veya blokajları ortadan kaldırarak vücut sağlığına kavuşturuluyor. Ayrıca etkili bir anti-aging (yaşlanmayı geciktirme) ve stres giderici olarak da kullanılıyor.


-Zayıflama konusunda yapılan hatalar nelerdir?


Aynur Doğan: Zayıflama ve diyet programları çok hassas dengeler üzerine kuruludur. Kesinlikle kişiye özel olmalıdır. Kişilik özelliklerine göre aylık 2 ile 4 kilo arası zayıflamak sağlıklı olanıdır. Şok diyetler olarak bilinen diyetler kişilerde kalıcı hastalıklara sebep olduğu gibi kontrolsüz rejimler ölüme kadar götürebilir. Bunun yanında obezite rahatsızlığı olanlarında mutlaka ideal kilolarına inmeleri gerekir. Kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarının oluşmasında sağlıksız diyetler kadar obezite de yer almaktadır. Kişiye özel egzersiz programımızda, fitness salonu, aerobik-step, yüzme ve yürüyüş yer almaktadır. Buraya gelen zayıflama programı hastalarını öncelikle ben kardiyolojik muayeneden geçiriyorum ve aktiviteler ona göre programlanıyor. İnsan sağlığı bizim için her şeyin ötesinde.


-Obezite bizim ülkemizde de tehlike arz ediyor mu?


Aynur Doğan: Bu konuda bizler yabancılar kadar istatistik yapmıyoruz ama fast food yiyecekler ve bilgisayar başında geçen saatler sonrasında ilkokuldan başlayıp ilerleyen yaşlarda da obeziteye varan sağlıksız beslenmeyle karşı karşıyayız. Bizim çocukluğumuzda sokağa çıkmak, sokakta oynamak çok önemliydi. Çoğu zaman yemek yemeyi unuturduk. Ama şimdiki çocukları bilgisayarın başından kaldıramıyorsunuz. Fiziksel aktiviteden yoksun büyüyen çocukların hızlı ve çok kilo alması kaçınılmazdır. Çocukları fiziksel aktivitelere yönlendirmek onların ilerleyen yaşlarındaki kalıcı rahatsızlıklara yakalanma yüzdesini düşürmektedir.


-Türkiye’yi sağlık turizmi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?


Türkiye’de sağlık konusunda daha birçok şey yapmak gerekmektedir. Türkiye2nin sağlık turizminden çok ciddi pay alması gerekiyor. Özellikle Almanya’da kür turizminden ve sağlık turizminden çok ciddi gelir elde edilmektedir. Maalesef bizim ülkemiz sahip olduğu değerin yüzde birini bile henüz kullanmıyor.


-Otelin ücretlendirmesi nasıl yapılıyor?


Yurt dışından gelenlere standart odalarımız 60 avro ve buna ek olarak görecekleri tedavi paketi fiyatı eklenir. Ama günlüğü 300 dolar olan odalarımız da var. Bizim politikamız diğer işletmelerin aksine yerli konuklarımıza daha uygun fiyatlandırmalıdır. Öncelikle kendi insanımıza hizmet vermeyi isteriz. O yüzden yurtdışına verdiğimiz fiyatlar yurtiçi fiyatlarımızdan yüksek. Bu aralar zayıflama konusunda gelen yerli konuklarımıza özel, günlüğü 90 liradan hizmet veriyoruz. Bu fiyata zayıflama programımızda dahildir. Verilen hizmete göre fiyatlandırma yaptığımız için personelimizin de en azından konuklar kadar memnuniyeti bizim için ilk planda o yüzden de fiyatlarımızda indirim düşünmüyoruz. Eğer kendinizi iyi anlatırsanız gelenlerde sizi anlıyor ve aldıkları hizmetin karşılığını vermekten çekinmiyorlar.


-Bir hekim olarak sağlıklı yaşlanmak konusundaki tavsiyeleriniz nelerdir?


Doğru zamanda doğru yerde doğru tedaviyi verirseniz gerçekten insanların yaşam kalitesi çok yükseliyor. İnsan ömrünün uzaması kadar sağlıklı yaşlanmak da önemlidir. Kendinize yetebileceğiniz bir yaşlılık yaşayabilmek için şimdiden önlem almaya başlamalı, sağlıklı yaşamı bir tedavi olarak değil yaşam tarzı olarak benimsemelisiniz. Fiziksel aktiviteleri ve beslenmeyi yaşam tarzı olarak benimseyen bireyler ilerleyen yaşlarında hem psikolojik hem de fizyolojik olarak daha sağlıklı olmaktadır.


-Buradaki hizmetinize tamamlayıcı tedavi diyebilir miyiz?


İyi bir ameliyatın önemi nasıl tartışılamazsa devamındaki bakım ve hayata uyum sürecinde yapılması gerekenler de o kadar önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) sağlık tanımlamasında da bu yüzden, “Sağlık sadece hasta ve ya sakat olmamak anlamına gelmez. Sağlık, pisişik, fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan tam bir iyilik hali olup, ilerleyen yaşında kişinin kendi kendine bakabilmesi halidir” denilmektedir.


-Oteliniz açıldıktan kısa süre sonrasında bir film ekibiyle gündeme gelmişti. O olay nasıl yaşandı?


Kurtlar Vadisi Galdio’nun çekim ekibi bizim otelde kalıyorlardı. Bir gün çekimde dublör gerçekten düşünce boynunu kırmış. Ekip burayı aslında rehabilitasyon merkezi de olduğu için tercih etmişlerdi ama bu kaza sonrasında dublörün tedavisi de biz de devam etti. 90 kişilik ekibin 20`si sağlık sorunu için başvurdu. Dublörlerden biri boynunu kırdı, diğeri bel ağrısı çekiyordu. Ama durum kontrol altındaydı.




DR.AYNUR DOĞAN, KARDİYOLOJİ UZMANI


1964 Pülümür doğumlu olan Aynur Doğan 1982'de Isparta Şehit Ali İhsan Lisesinden mezun oldu.1988'de Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezuniyetinin ardından 1991-1996'de İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünde Kardiyoloji ihtisasımı yaptı. 1997'den itibaren Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nde(eski SSK Hastanesi) Kardiyoloji Uzmanı olarak çalışmaktadır.

DR KAZIM DOĞAN, FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON UZMANI


1962 Isparta doğumlu olan Kazım Doğan, 1979'da Isparta Şehit Ali İhsan Lisesinden mezun oldu. 1985'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezuniyetinin ardından 1992-1996'da Okmeydanı SSK Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisasımı yaptı. 1997'den itibaren Atatürk Devlet Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı olarak çalışmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder