14 Ağustos 2009

HASAN SİPAHİOĞLU



Yıllar önce portakal ve muz bahçeleriyle çevrili küçük bir balıkçı kasabası olan Alanya, bugün yaşamın turizme göre biçimlendiği dev bir tatil merkezi olarak karşımıza çıkıyor. Yılda iki milyona yakın turist ağırlayan ilçede, baharın gelmesiyle ilçeye yayılan portakal çiçeği kokusu bir yanda deniz mevsiminin açıldığını müjdelerken, diğer yanda Alanya’yı anlatıyor.


Her iki yanda palmiye ve hurma ağaçlarının sıralandığı Atatürk Caddesi, ilçenin egzotik ve modern yüzünü yansıtıyor. Atatürk Caddesi’ndeki Alanya Müzesi, yörenin 2600 yıllık tarihini zengin bir arkeolojik koleksiyonla sergiliyor. Kente 1 kilometre uzaklıktaki Damlataş Mağarası ise bal renkli sarkıt ve dikitleriyle gerçek bir doğa mucizesi… Atatürk Caddesi’nin sonundaki Alanya Çarşısı mücevherden giysiye, deriden ahşap işlere kadar her türlü hediyelik eşyayı bulabileceğiniz bir alışveriş merkezi… Rıhtım yolu üzerindeki Havuzlu Park, hurma ve palmiye ağaçlarının gölgesinde dinlenmek isteyenleri bekliyor. Parkın bir yüzü, Alanya’nın en popüler yürüyüş parkuru olan Rıhtım Caddesi’ne açılıyor. Caddenin ucundaki Liman Meydanı ise eğlenmeyi sevenlerin adresi…


Toros Dağları’na sırtını yaslamış olan Alanya’da, Torosların yüksek kesimleri, binlerce yıllık geleneklerini sürdüren Yörüklerin yaşam alanı olarak halen kullanılıyor. Yazın kavurucu sıcaklarından kaçıp dağlara çıkan Yörükler, kış gelene kadar keçi kılından ördükleri çadırlarda yaşayıp koyun yününden rengarenk kilimler dokuyor.


Alanya, bir yanda mufazakar ve geleneksel yapısını korurken, diğer yanda yeniliklere ve gelişmelere açık bir tutum sergileyen halkıyla turizmde marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.


1255 yılında Selçuklu sultanı 1. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan Alanya Kalesi özellikle yabancı turistlerin ilgi kaynağı… Günümüze kadar devamlılığını büyük ölçüde sürdüren kalenin, 6.5 kilometre uzunluğundaki surları, 83 kule ile güçlendirilmiş. Alanya’nın simgesi olan 33 metre yüksekliğindeki sekiz köşeli Kızılkule’nin giriş katı, bugün Etnografya Müzesi olarak kullanılıyor.


Alanya’nın markalaşması konusunda ciddi çalışmalar yapılıyor. Alanya’nın çehresini değiştirmek için yapılan çalışmalara, birbirinden farklı festivaller de eşlik ediyor. Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nun en önemli projelerim dediği Gazipaşa Havaalanı’nın uluslar arası olarak açılması, Alanya’nın il olması, Kültür Bakanlığı’nın, Alanya’nın kültür turizminin canlanması için tersane ve kale içinin UNESCO Kültür Mirası’na alınması konusunda Alanya Belediyesi ile ortak bir çalışma içersine girmesi ve Alanya’nın ticari hayatına büyük katkı sağlayacak biri özel diğeri devlet olmak üzere iki üniversitesinin kurulması konusunda kanun çıkarılması taleplerinin yerine gelmesiyle Alanya’nın markalaşma yolunda çok daha hızlı ilerleyeceğine inanılıyor.


Geçtiğimiz aylarda Türkiye’de bir ilke imza atan Alanya Belediyesi’nin “şehir bisikletleri” projesi de Alanya’da yapılan farklı projelerden biri… Trafik düzenini rahatlatmayı ve çevre kirliliğini azaltmayı hedefleyen projenin mimarı Hasan Sipahioğlu, Alanyalıların projeye gösterdiği ilgiden hayli memnun… Projeyi seyahat ettiği ülkelerde gördüğünü belirten Sipahioğlu, “Şehir bisikletleri için, belediye sınırları içinde, sahil şeridi ve yayaların yoğun olduğu 20 nokta tespit edilerek istasyonlar yerleştirildi. Terminallerden, kentlilerin ve turistlerin faydalanması amaçlandı. Toplam 250 bisikletten oluşan projede, 1 saatlik sürüşün ücretsiz, ilk 1 saatten sonra her saatin 2 TL olduğu bisiklet turlarında günlük ücret 10 TL olarak belirlendi. Bir terminalden binen sürücü, bisikleti aldığı noktaya geri getirmek zorunda değil ve 20 noktadaki istediği bir terminale kredi kartını okutarak bisikleti kilitleyebiliyor. 1 saatlik sürüşten sonra bisikleti teslim eden kullanıcı, başka bir terminalden bir bisiklet daha alıp onu da hiç ücret ödemeden 1 saat kullanabiliyor” dedi.


2009 turizm sezonunun küresel mali krizden fazlasıyla etkilendiğini belirten Hasan Sipahioğlu “ Turizmciler bu yıl fiyatları düşürme konusunda ortak karar aldılar. Turist sayısında çok büyük fark gözlemlenmese de gelir açısından ciddi düşüş yaşandığı ortada” dedi.


Geçtiğimiz günlerde partisi Anavatan’dan ayrılan ve AKP’ye geçiş yaparak bütün Alanyalıları şaşırtan Sipahioğlu, geçiş süreci ve siyasi hayatıyla ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı. Amacının sadece Alanya’ya hizmet etmek olduğunun sıklıkla altını çizen başkan, “Belediye sınırları içinde siyaset yoktur. Buraya gelen ve buradan hizmet alan herkes eşittir ve eşit olmalıdır” dedi.


Bu değişim akıllara, “Alanya halkı için tatmin edici oldu mu?” sorusunu getirdi. Bu konuya da girmek istemeyen başkan kısa bir sessizliğin ardından konuyu “İlk başta bir şok oldu ama ben insanları bilirim, insanlarda beni bilir. Sonuçta bu ülkenin siyasi partileri bu ülkeye hizmet etmek için kurulmuş partiler. Siyaseti bir gerginlik meselesi haline getirmeyi doğru bulmuyorum” dedi.


Alanya Belediye Başkanı Hsan Sipahioğlu, bu hafta bizlere Alanya’nın markalaşma yolundaki sürecini ve 2009 turizm sezonunu değerlendirdi.



-Alanya’da bu yıl turizm de bir düşüş yaşıyor mu?


Yaşanmaması mümkün mü? Bunun yansımaları oldu ama beklediğimiz şiddetin altında olması için, acenta ve otelciler bir fedakarlık yaptılar. Doğru ya da yanlış o konuya girmek istemiyorum ama ciddi şekilde fiyat indirimleri oldu. Sayısal anlamda çok ciddi fark olmasada gelir açısından geçen seneyi yakalamamız mümkün değil… Sektör ciddi bir stres içinde ve global krizin etkilerinden dolayı yaşanan bu süreç topluma da yansıyor. Gelirin düşmesi yerel yönetime gelecek olan gelirde de ciddi kayıplara yol açtı. Sadece Antalya Havalima’nındaki verilere bakarak çok iyi ya da çok kötü demek doğru bir yaklaşım olmaz. Nicelik olarak belki bir noktaya getirebiliriz ama gelirin miktarında bir şey yapamayız.


- Turizmin ciddi bir sıkıntısı olan çığırtkanlıkla mücadelede Alanya ne durumda?


Belediyemizin, kaymakamlığın ve emniyetin ciddi çalışmaları sonucunda eskiye oranla hayli yol katettik. Esnaf açısından esnafın memnuniyeti ya da sektörün başarısı için çığırtkanlığı önlemenin ötesinde başka şeylerde yapmamız gerekiyor. Özellikle küçük esnaflar açısından bir değişimin ortaya konması gerekiyor. Bu bizim zorumuzla olacak bir şey değil. Çığırtkanlığı önleyebiliriz ama esnafın kendi gelecekleriyle ilgili iki konuda değişim göstermesi gerekiyor. İlki alışveriş güvenliği dediğimiz güvenliği sağlayan etiketlemenin uygulanması gerekiyor. Esnafıda zora sokan ve şikayetlerine sebep olan konunun nedeni yapılan yanlışlıklar. Ürünün üzerindeki etiket ve etiketin üzerindeki fiyat o işyerinin ticari namusudur. Çok yüksek rakamlar koyup büyük indirimler yapmak pazarlıkçı bir turist profilinin oluşmasını sağlıyor. İkincisi de iş yerlerinin çokluğu değil birbirlerinden ayrıcalıkları olmalıdır. Aynı cadde üzerinde 50 tane butik olması değil ürünlerin ve sunumun aynı olması sorun yaratıyor. Ürün sergilenmesinde ve çeşitliliğinde fark yaratılırsa esnafında şikayetlerinin azalacağını düşünüyorum.


- Alanya turizmini kalkındırmaya yönelik en önemli projeniz nedir?


Alanya sadece denizi, kumu ve güneşiyle değil, kültürel ve tarihi mirasıyla da fark yaratan bir bölge. Bu konuyla ilgili birkaç tane projemiz var ama en önemlilerinden biri Alanya Tersanesi. Bu yapı, Alanya’nın kent kimliğine son derece büyük artı değerler katan, Türkiye’nin ayakta kalan tek Selçuklu Tersanesidir. Özellikle küçük tekenelerin ticaretlerine ekonomik katkı sağlamayı hedefleyen bir Denizcilik ve Gemi Müzesi açmayı planlıyoruz. Ortaçağın korunmuş olan yapısı içinde açılacak bu müze bir ilk olacak. Ören yerlerimizi dünyayla daha çok paylaşacağız ve böylece gelen turist profilinde de bir değişim bekliyoruz. Önümüzdeki ayın sonunda yat limanımız açılacak ayrıca ilçeye gelen kruvaziyer gemilerinin sayısını arttırmaya yönelik çalışmalarımızda devam ediyor. Bütün bunların en önemli kaynağı da ulaşım meselesidir. Geçen yıl sadece tur operatörleri aracılığıyla 2 milyona yakın turist geldi. Bu çok büyük bir başarıdır. Sayın Başbakanımızın söz verdiği gibi Gazipaşa Havalimanı’nın uluslararasına açılması çok büyük fark yaratacaktır. Bunu Antalya Havalima’nıyla rekabet açısından söylemiyorum ama Alanya’nın olmazsa olmazı havalimanıdır. Başka türlü ayakta kalma şansımız kalmıyor. Artık Alanya’da kendi yağımızla kavrulmalıyız.


- Alanya denizini koruma konusunda çalışmalarınız nelerdir?


Alanya’da deniz kirliliği yok. Sadece bu konuda, denizde yaşayan bir canlı türünü bizler anlayamıyoruz sanırım. Keykubat bölgesinde çok ciddi bir caretta kaplumbağası yoğunluğu yaşanıyor. Öncelikle belirtiyim carettalar kirli denizde yaşamaz. Ama bu hayvanın çok ilginç bir yapısı var. Dışkısı insan dışkısına benziyor. O yüzden de zaman zaman gelen şikayetler hep bu konuyu gösteriyor. Yaptırdığımız analizlerde suyun temizliği konusundaki veriler elimizde mevcut ama halkın gördüklerini yanlış yorumlamaları sonucu burada deniz kirliliği oluyor denebiliyor. İlçemizde arıtma sistemimiz var. Böyle bir kirlilik söz konusu bile değil. Biz toplum olarak hayvan sevgisiyle büyümediğimiz için o masum deniz hayvanlarını benimseyemiyoruz. Halbuki son derece insancıllar ve koruma altındalar…


-Alanya il olacak yeterliliğe sahip mi?


Alanya’nın il olması düşünce olmaktan çıktı. İlk idari düzenlemede uygulacak bir konu oldu. Potansiyel olarak da Türkiye’deki 50’ye yakın ilden daha büyük. 2 milyona yakın turist ağırlayan ve katma değer sağlayan bir bölgenin idari yapısının da değişmesi son derece normaldir. Önemli olan bu ihtiyacın meclisteki milletvekillerimiz tarafından da fark edilmesidir.


-Yabancıların Alanya'daki inşaat ve gayrimenkul piyasasına girişlerine sizin bakış açınız nedir?


O treni biraz kaçırdık. Bu yasal düzenlemeyi iyi kullanamadık. Anayasa mahkemesininaldığı kararlarda yaşadığımız uygulama problemi bir güven bunalımı oluşturdu. Ciddi bir yapı stoğu var. Ben kesinlikle yabancıların mülk edinebilmesinden yanayım. Yabancılar bizden kat irtifa tapuları alıyorlar. Bu insanlar mülklerini yanlarında götürmüyorlar. Ayrıca buraya yerleşen yabancı halkında esnafa çok ciddi katkısı olmaktadır. Yani bunun adı aslında teşvik edilecek bir ihracat paketi olmalıdır.


-AKP’ye geçişiniz, Alanya halkı için tatmin edici oldu mu?


Benim prensibimdir. Belediye binası içerisinde ben siyaset konuşmam. Ben artık bu konuyla ilgili de konuşmak istemiyorum. Önemli olan merkezi yönetimle varolan projeleri en iyi şekilde hayata geçirebilmek. Eğer belediyeyi siyasallaştırısanız insanların geliş gidişinde sıkıntı yaratır. Burası herkesin belediyesidir. Burada siyasi kaygıyı hissetmemelisiniz. Siyasetin yapılacağı yerler ayrıdır.


-Anavatan Partisi’yle kırgınlığınız var mı?


Anavatan partisi zaten birkaç gün önce tüzel kişiliğini sonlandıracağını açıkladı. Sanırım ilk kongrede de bunu açıklarlar.



Hasan Sipahioğlu Kimdir?


1959'da Alanya'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Alanya'da tamamladı. 1980'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Daha sonra Alanya'da avukatlık bürosu açtı. 1987'den beri yönetim kurulu başkanı oldugu
turizm sirketi bünyesindeki otel işletmeciliğini yürütüyor. 1993-1999 yılları arasında Anavatan Partisi İlçe Başkanlığı yaptı. 2000-2005 yılları arasında Alanya Turizm Tanıtma Vakfı Başkanlığı yaptı. Avukat Hasan Sipahioğlu, 18 Nisan 1999'da ve 28 Mart 2004'te yapılan yerel seçimlerde Anavatan Partisi'nden Alanya Belediye Başkanlığına seçildi.
İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder