18 Mayıs 2009

HASAN ÜNAL


Antalya Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Hasan Ünal… Uzun yıllar adliyede farklı birimlerde görev yaptıktan sonra, 2005 yılında açılan sınavı birincilikle kazanarak Antalya’ya atanan Hasan Ünal, eski İcra Müdürü. Türkiye’de yeni kurulan Denetimli Serbestlik Sistemine güvenen ve bu konuda özverili çalışmalarıyla 3 yıldır Antalya’ya hizmet veren Ünal, hükümlülerin sosyal hayata uyum sağlayabilmeleri ve madde bağımlılarının sosyal hayata adaptasyonu için farklı projeler hazırladıklarını söyledi.
Bir çoğu gönüllülerden oluşan, içlerinde eski madde bağımlılarının da olduğu amatör bir tiyatro grubu kuran Denetimli Serbestlik Şubesi, madde bağımlılığının zararlarının anlatıldığı ve gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenilerek yazılan bu eserle Antalyalı izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Uçucu ve uyuşturucu madde bağımlılığının değişen sosyal şartlar sonucu her geçen gün daha da arttığının önemini vurgulayan Ünal, ailelere ve gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.
“Özgür Ol, Mahkum Olma” projesi kapsamında çeşitli seminerler düzenleyen ve bir de tiyatro çalışması hazırlayan Denetimlik Serbestlik Şubesi, Avrupa Birliğinden hibe edilen bağışla bu organizasyonun başladığını ve bu projenin Türkiye’de bir ilk olduğunun da altını çizdi. Gelişmiş ülkelerde 110 yıllık bir tarihi olan Denetimli Serbestlik Sistemi ülkemizde yeni başlayan bir uygulama olmasına rağmen, sadece Antalya’da yılda yaklaşık 2 bin yüz kişi gözetim altında tutuluyor.
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Osman Vuraloğlu’nun desteğiyle yürütülen çalışmalara Antalya’daki bir çok kamu kuruluşu ve sivil toplum örgütleri de gönüllü olarak destek veriyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle hazırlanan “Özgür Ol, Mahkum Olma” tiyatro oyunun gönüllü oyuncuları büyük bir heyecanla 12 Şubat 2009’da yeni adliye binasında, Antalyalılarla buluşacakları günü bekliyorlar.

-Çocuğunun madde bağımlılığından şüphelenen aileler için ne yapmalarını tavsiye edersiniz?
Davranışlarından şüphe duyduğunuzda ilk önce kuşkularınızı destekleyecek bilgiler ya da deliller elde etmelisiniz. Ancak çocuğunuzun özeline de girmemeniz gerekir. Bu yüzden onu çaktırmadan izleyin. Onun nerede olduğunu bilin, gittiği yerlerden yaptıklarından haberdar olun. Okuldaki veya mahalledeki arkadaş grubu değişebilir. Hafif uykulu halsiz ve yorgun gözükebilir. Eskiye oranla daha içine kapanık veya daha agresif olabilir. Devamsızlığının artması yada başarısının düşmesi de ipucu olabilir. Şiddet uygulaması, alkollü madde kullanması, sigara kullanmaya başlaması da dikkatle gözlemlenmesi gereken durumlardır. Şüpheleniyorsanız çocuğunuzla konuşmak için kendinizi hazır hissetmeden adım atmayın. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız bu konuşmayı başka bir güne erteleyin. Aksi takdirde yapacağınız konuşma amacına ulaşmayacaktır. Konuşmak için rahat olacağınız ve görüşmenin bozulmayacağı bir ortam ve zaman seçin. Çocuğunuzla konuşurken yargılayıcı ve suçlayıcı bir dil kullanmaktan kaçının. Onu sonuna kadar dinleyin sonra tepkinizi söyleyin. Söylediklerinizi reddederse ısrarcı davranmayın. Bir uzmandan yardım almayı deneyin. Ama bunu direk bir dille değil, “Senin bir sorunun var” ya da “ Eminim ben, sen madde kullanıyorsun” gibi bir tarzla yapmayın. Amacınızın çocuğunuza destek olmak olduğunu hissettirerek, “Senin ve benim canımı sıkan ve ilişkimizi bozan sorunumuz var; gel beraber bu sorunu çözmek için birşeyler yapalım” şeklinde çocuklara yaklaşılmalıdır.
-Madde bağımlılığı kesinleşen çocukların ebeveynlerine tavsiyeleriniz var mı?
Kesinlikle bir uzmana başvurulmalıdır. Onun evdeki diğer çocuklardan farklı tepki verebileceği kabullenilmeli,ebeveynler duygularını kontrol etmelidir. Çocuğun sorumluluğunu alması sağlanmalıdır. Onun adına sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınılmalı çünkü bu davranış problemin devamını tetikleyen unsurlardan biri olacaktır. Çocuktan beklentiler düşürülmelidir. Anne babanın asıl amacı onun zarar görmesini azaltmak olmalıdır. Çocuğu eski haline getirmek gibi bir hedef olamaz. Ayrıca ergenler, ergenliğin verdiği doğal isyankarlık ortamlarında anne babaları ile uyuşmayı genelde reddederler. Bu nedenle öncelikle anne babanın değiştirilmesi gereklidir. Eleştirilmesi gereken çocuğun kendisi değil davranışları olmalıdır. Hep çocuğun kötü ve olumsuz davranışlarına odaklanmak yerine olumlu davranışları da görülmeli ve bu davranışları yüzünden övülmelidir.
-Madde bağımlılığı hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir?
Madde kullanımının irade ile bir ilgisi yoktur. Yalnız iradesiz kişiler bağımlı olur demek son derece yanlıştır. Genelde arkadaş ortamlarında merakla başlar ve ölümle sonlanır. Bağımlılık ömür boyu süren bir hastalık gibidir. Tıpkı şeker hastalığı gibi sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Uyuşturucu maddelerin etkileri kişiler arasında farklılık göstersede özünde hepsi kişinin hayatını olumsuz yönde etkiler. Maddeyi ara sıra kullanmakda bir tür bağımlılıktır ve herkes bağımlı olabilir. Uyarıcı maddelerde uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yapmaktadır.
-Gençler neden uyuşturucu madde kullanmaya başlıyorlar?
Gençlerin madde kullanmaya başlama nedenleri çok farklı olabilmektedir. Ama ilk sırada arkadaş çevresi ve ailesel nedenler gelmektedir. Biyolojik ve kalıtımsal etkenler ve çevresel faktörlerde etkili olabilmektedir. Kendini topluma kabul ettirme isteği, merak, sorunlarına çözüm aramak, stresle başa çıkma yollarının bilinmemesi, eğlenmek ve bir gruba ait olmak gibi nedenlerle gençler madde kullanımına başlamaktadırlar.
-Bir kişiye bağımlı diyebilmek için kriter ne olmalıdır?
Madde kullanan kişi madde kullanımını kontrol etmekde güçlük çeker. Örneğin bir kadeh içip masadan kalkmayı hedeflerken kullanımını kontrol edemediğinden bir şişeyi bitirip kalkar. Kullanımını zaman içinde arttırır. Vücut alınan maddeye tolerans geliştirdiğinden aynı etkiyi elde edebilmek için zaman içinde alınan madde miktarının arttırılması söz konusu olur. Zarar vermesine rağmen kişi madde kullanmaya devam eder. Okul başarısı, arkadaşlık ilişkileri ya da sağlığı olumsuz yönde etkilense bile kullanmaya devam eder. Aile, iş ve çevresiyle olan ilişkileri bozulur. Zamanının çoğunu madde arayarak ya da kullanarak geçirdiğinden ailesine ya da arkadaşlarına ayıracak vakti yoktur. Başarısız bırakma girişimleri olur. Kişiler kendi kendilerine bırakmayı deneyerek başarısız olurlar. Kullandıkları maddeyi bıraktıkları yada azalttıkları zaman ruhsal ya da fiziksel yoksunluk belirtileri gözlenebilir. Her madde kullanan kişi bağımlı değildir. Madde kullanımı denemeyle başlayan ve bağımlılığa kadar uzanan bir yelpazedir. Maddelerden bahsetmek ve çocuğunuzun gelişimine uygun, doğru bilgiler verilmesi kullanımı teşvik etmez.
-Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanan kişi hemen bağımlı olur mu?
Hayır. Kişi önce maddeye karşı merak duyar. Kullansam acaba neler olur diye merak eder. Ama aynı zamanda maddenin etkilerinden korkar.Merak korkuyu yenerse kişi maddeyi dener ve “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek kullanır. Bundan sonraki her kullanışında “bu son” der ama beklenen son hiç gelmez. Bağımlı olmayacağına ve maddeyi kontrol edebileceğine inanır. Ancak bir süre sonra kişi madde kullanımının olumsuz etkilerini yaşamaya ve “bu meret bırakılmaz ki” demeye başlar. Maddenin olumsuz etkileri arttığında ve dibe vurduğunda artık bırakmak zorunda olduğunu anlar, bir an gelir ve bırakır. Bir süre kullanmaz fakat kişi kendine güven kazandıkça madde ile ilgili sıkıntılarını unutur ve tekrar “bir kere” dener. Ancak bu bir kere denemekle kalmaz, yine eskisi gibi madde kullanmaya devam eder. Böylece bir kısır döngü ortaya çıkar, bağımlılık gelişir.
-Denetimli Serbestlik Sistemi nedir?
Denetimli Serbestlik Sistemi hükümlülerin suç işlemesine neden olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi,ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunmasıdır. Yani hapis ve para cezası dışındaki cezalara biz bakıyoruz. Bunları ehliyetin alınması, stadyumlara ya da internet kafelere girememe, eve belli bir mesafeden fazla yaklaşmama, yurtdışına çıkış yasakları, imza atmak için karakollara imza yükümlülüğü gibi örnekleyebiliriz. Antalya Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü; kurumlarla süreli protokoller yaparak, denetim altında bulunan sanık, hükümlü ve eski hükümlülerin bu kurumların hizmetlerinden daha seri ve verimli şekilde yararlanmasını sağlamıştır.
- “Özgür Ol Mahkum Olma” projesinden bahseder misiniz?
Özgür Ol, Mahkum Olma Projesi 30 Eylül 2008’de başladı. Şubat 2007 döneminde hazırlanarak Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi’ne gönderilen proje kabul edilmiş ve proje etkinliklerinin gerçekleştirilmesi için 8.800 Euro'luk bir hibe verilmiştir. Uyarıcı ve uyuşturucu madde kullanan çocuk ve gençler öncelikli olmak üzere madde bağımlısı olan kişileri kapsamaktadır. Bu kişilerin Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezinde tedavi ve denetim altında olup tedavisi tamamlanmış sanık ve hükümlüler ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezinde bulunan madde bağımlısı hükümlülerin aileleridir. Bunun yanında Antalya merkezde önleyici hizmetler başlığı altında madde bağımlılığı ile ilgili halka açık seminerler yapılmaktadır. Madde kullanımının başlanmasında ve yaygınlaşmasında rol oynayan faktörlerden ailelerin uyuşturucu ve uyarıcı maddeler hakkındaki bilgi eksikliğinin giderilmesine yönelik olarak önleyici tedbirler hakkında, alanlarında uzman kişiler tarafından bilgilendirme; madde bağımlısı olan ve maddenin etkisi ile suç işleme riski taşıyan bu insanların sosyal uyum problemlerini aşmaya yönelik etkinlikler gerçekleştirmek, maddeye tekrar başlamaya sevk edebilecek çevresel faktörlerin olumsuz etkilerine karşı farkındalık oluşturup, değişim için motivasyon sağlamaktır.
- Bu konuyla paralel ne gibi çalışmalarınız bulunmaktadır?
Temiz Yarınlar Projesi, Antalya Koruma Kurulunda da görüşülerek destek alınmış bir projedir. Yerel kaynaklarla gerçekleştirilmiştir. Günümüzde madde kullanımının artması, beraberinde bulaşıcı hastalıkların da yaygınlaşmasını getirmiştir. Bu hastalıkların görülme olasılığının yüksek olduğu göz önüne alınacak olursa, bu kişilerin kendilerinin yanı sıra yakın çevresine ve topluma da zarar vermeleri kaçınılmazdır. Madde bağımlılığının günümüzdeki artışı ile birlikte yakalanan kesime ulaşılabilirlik imkanı olan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğümüz, kişileri denetim altında tutarak suçun tekrarını önlemeye yönelik misyonunun yanı sıra, bu kişilere yardım ederek topluma kazandırılmalarını da hedef almıştır. Proje kapsamına giren kişiler bu konu hakkında bilinçlenip, günümüzde yaygınlaşan hastalıklardan korunmak amacıyla aşılarını ücretsiz yaptırmışlardır. Sürdürülebilirliği olan bu projenin devam ettirilmesi toplumun genel sağlığı için önemlidir. Şube müdürlüğümüz, bu projeyi her yıl tekrarlamayı hedeflemektedir.
- Antalya’nın genel profiline baktığımızda madde bağımlılığı olan kişi sayısında ne aşamadayız?
Turizmin etkileri inanın çok yüksek. Turist olarak gelip burada madde kullanıp yani suçu işleyip daha sonra ülkelerine dönen kişi sayısı oldukça fazla. Dışardan çok fazla göç alan bir şehir olması da buna eklenince ortaya çok ciddi bir tablo çıkıyor. Sadece Antalya’da yaşayanları konuşursak uyuşturucu madde bağımlılığı günden güne artıyor. Antalya’nın nüfusu artıyor. Antalya büyüyor suç oranı aşağı çekilmeye çalışılsa da Antalya’da madde bağımlısı olan gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. Buna rağmen Akdeniz Üniversitesi bünyesinde kurulan AMATEM merkezi ile hala ortaklaşa bir çalışmamız yok. Biz hala kişinin madde bağımlılığının olup olmadığını anlamak için bile Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastenesiyle çalışıyoruz. Bu konuda AMATEM’i aktif hale getirmek ve ortaklaşa bir çalışma yapabilmek için uzun zamandır çalışmalarımız devam etmektedir.
- Denetimli Serbestlik Sisteminin geleceğe yönelik projeleri neler?
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı hizmetlerini çeşitlendirmek, etkili sonuçlar elde etmek amacıyla Sivil Toplum örgütlerini de kurula dahil etmiştir. Antalya’da koruma kurulunun daha işlevsel olarak çalışması ve Antalya’da suçun azaltılması için gerekli çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının da emek ve deneyimlerinden yararlanmak amaçlanmaktadır. Proje esaslı çalışmaları ön planda tutan Antalya Koruma Kurulu; suç mağduru ve eski hükümlülerin doğrudan yararlanacağı hizmetler konusunda çaba sarf etmektedir. İşverenleri bilgilendirme projesi Antalya’da bulunan işverenlere yönelik verilen seminerlerden oluşmaktadır. “Suç mağdurlarını ve Eski hükümlüleri neden işe yerleştirmeliyiz” sorusu üzerinde odaklanan bilinçlendirme seminerleri verilmektedir. İşe Yerleştirilen Hükümlülerin Takip Edilmesi Projesi, Bilgisayar Donanımlı Teknoloji Sınıfı Oluşturma Projesi, bir eski hükümlünün kendi işini kurması ile ilgili Manav Projesi ve Ev Tekstil Ürünleri Satış Projesi ve Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliği projesi şuan çalışmaları devam eden hedeflerimiz.
-Bütün bu projeler içinden Antalya’da öncelikle ele alınması gereken konu sizce ne olmalıdır?
Hassasiyetle üzerinde durduğumuz konu işverenleri bilgilendirme projesi. İşe yerleştirmek sorun değil, iki gün sonra o kişi kendi psikolojik sorunları, maddi sorunları, ailevi sorunları nedeniyle o işte sorunlar çıkarıyor. Hem işveren tarafından hemde işçi tarafından rahatsız edildiği için kısa zamanda işsiz kalabiliyor. İşverenler “Benim üniversite mezunu oğlum işsiz dururken neden ben eski bir hükümlüye iş veriyim” diyorlar. Aslında Denetimli Serbestlik mesleğinde olmasaydım belki bende böyle düşünecektim ama mesleğin içine girdiğinizde bu düşüncenin ne kadar yanlış olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü eğer siz üniversite mezunu oğlunuza iş vermezseniz belki işsiz kalacak ya da belki çok basit eğitimiyle alakası olmayan bir işte çalışacaktır ama kimseye zarar vermeyecektir. Oysa cezaevinde uzun süre kalmış, işini, ailesini herşeyini kaybetmiş ve korkacak hiçbir şeyi olmayan birinin sokakta aç ve işsiz gezmesi kadar tehlikeli hiçbir şey yoktur. Bu durumda yapacağı şey eski alışkanlıklarını devam ettirmektir. Eski hükümlü damgası sadece bizim ülkemizde olan bir kavram. Avrupa’da eski hükümlü diye bir kavram yok. Bir insan ya hükümlüdür ya da değildir. Bu kavram yanlışı, kapıları insanların yüzüne kapatmakda böylelikle de tekrar suç işlenmesine zemin hazırlanmaktadır.


Hasan Ünal Kimdir?
1974’ de Çorum’da doğdu. Adalet Meslek Lisesini bitiren Ünal, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi mezunudur. Tokat Reşadiye İcra Müdürü olarak çalışırken Denetimli Serbestlik Sınavını birincilikle kazanan Hasan Ünal 2005 yılından beri Denetimli Serbestlik Şube Müdürü olarak eski adliye binasında görev yapmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder